14 Nisan 2012 Cumartesi

Yeni TTK en az 25 ikincil düzenleme gerektiriyor, hiçbiri de çıkmadı...

İstanbul Ticaret Odası Ekonomi Danışma Kurulu (EDK), 1 Temmuz’da yürürlüğe girecek yeni Türk Ticaret Kanunu’nu ele aldı. Kurul Üyesi Dr. Berra Doğaner, “Yasa en az 25 tane ikincil düzenleme gerektiriyor. Hiçbiri çıkmadı. O büyük bir handikap. Şirketlere ikincil düzenlemelere hazırlık için yeterli zaman kalmayabilir” dedi. Dile getirilen görüşler özetle şöyle:
İŞ DÜNYASI ‘SINIRLI SORUMLULUĞUN’ ÜZERİNE GİTMELİ
Dr. Tevfik Altınok:
*Yeni TTK’nın yürürlüğünün ertelenmesi hoş bir şey olmaz. 56 sene geçmiş, bunu değiştirmek zorundasınız.
* Ancak iki husus var: Birincisi; sermaye şirketlerinin sınırlı sorumluluk meselesi. Yasadaki düzenleme devleti pek kapsayacak gibi görünmüyor. Sınırlı sorumluluk şudur: Batılı ülkelerde de bizde de bir A.Ş. kurduysanız, ortaya ne kadar sermaye koyduysanız, o kadar sorumlu olmanız gerekir. İş dünyası bunun üzerine gitmeli ve devlete gidip, ‘Benim üzerime gelemezsin’ demeli. Bankaya gidince bir imza attırıyorlar, bakıyorsunuz şirket batmış, siz de birlikte batıyorsunuz.
*İkincisi de; haksız rekabetle ilgili olarak en önemli hususlardan biri kayıt dışılık. Bunun da maddeler içinde düzenlenmesi yararlı olur.

ANA ÇATI BİRAZ TÜRKİYE GERÇEKLERİNDEN UZAK
Dr. Berra Doğaner:

*Yeni TTK 1.500’den fazla maddeden oluşuyor. İnceleyince, AB müktesebatından ve sermaye piyasası dinamiklerinden esinlenilmiş gibi görünüyor.
* Türkiye’nin ihtiyaçlarını karşılayan maddeler olmakla birlikte, daha çok Türkiye’deki şirketlerin ortalama ölçeği göz önünde bulundurulmadan oluşturulmuş bir yasa gibi. Pek çok maddede bu iz var.
* Ana çatı biraz Türkiye gerçeklerinden uzak. KOBİ ve KOBİ altı şirketlerin uyum göstermesinin çok zor ve maliyetli olduğu maddeler var.
* Yasa en az 25 tane ikincil düzenleme gerektiriyor. Hiçbiri çıkmadı. O büyük bir handikap. Öte yandan yasa 1 Temmuz’da yürürlüğe giriyor. Şirketlere ikincil düzenlemelere hazırlık için yeterli zaman kalmayabilir. 3 ay var, aslında korkunun da ecele faydası yok. Belki ikincil düzenlemeler sorunları giderir.
* Diğer bir konu da, ana sözleşmelerin yeni TTK’ya uyumlu hale getirilmesi için son tarih 14 Ağustos 2012 olarak verilmiş. Ben Türk şirketlerinin bu faaliyetlere giriştiklerini hiç sanmıyorum. 4 ay içinde genel kurulların yapılması lazım.
* Bir başka konu; 1 Temmuz 2015 itibariyle şirket içi para ilişkisi sonlandırılıyor. Burada çok önemli belirsizlikler var. Kanunda bu tarihten sonra yapamazsın diye de bir şey yok. Belki yönetmelikte çıkacak. Bunun bir an evvel ortaya çıkması lazım.
* Azlık hissenin hakları genişletiliyor. Yeni TTK’nın birçok önemli yapısı var. Çoğunluk hissedarın hakim yapısını kötüye kullanmasını engelleyen maddeler var. Azlık hisseye çıkma hakkı da veriyor. Bu, ortaklar arası ilişkileri etkileyebilecek bir husus.
* Bizim için şu anda AB uzak bir ihtimal olarak dururken, hiçbir kanuni düzenlememizi oraya uydurmamız gerekmiyor. Bunu önceden yaparak Türkiye ekonomisine zarar verdiğimiz kanaatindeyim. Aynı şey yeni sermaye piyasası yasasında da var.

TTK, ŞİRKETLERE HER AY MALİ YÜK GETİRECEK
Prof. Dr. Kerem Alkin:

* Çek Yasası geçtiğinden bu yana reel sektörden ürkütücü bir tablonun kabararak gelmekte olduğunu görüyorum. Millet, ‘Devlet bizi affetti’ deyip, ‘Çekinizi ödemeyeceğim, hiç birbirimizi üzmeyelim’ diyor.
* Bu yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte bir seferde yapılacak ödeme ile birlikte adaptasyondan sonra düzenli olarak katlanılacak bir maliyet de var. İnternet sitesinin hosting hizmetinin ABD’den alınması ile Türkiye’deki hosting arasında 25 kat fiyat farkı var. Şirketlerin web sayfasının hosting’i ABD’de yılda 25 dolar, Türkiye’de 500 dolar.

ÇOK CİDDİ BİR TASFİYE DÖNEMİ YAŞAYACAĞIZ
Dr. Abdurrahman Arıman:
* Son çıkan Çek Yasası’nın AB müktesebatına uygun olduğunu söyleyebiliyor muyuz? Bunu, daha sonra çıkan yasada (TTK) aramanın anlamı nedir? Yeni TTK’da ‘AB müktesebatına iyice yaklaştıralım’ anlayışı var. Şu anda, ticaret hayatı daha nasıl hareket edeceğini kestirebilmiş değil.
* En önemli şey yönetmelikler. Onlardan kimsenin haberi yok; çünkü ortada yok. Birinci kare yasa, ikinci kare yönetmelik, üçüncü kare uygulama. Uygulama her zaman yasa ve yönetmeliğin işaret ettiği yönde de olmayabilir. Dördüncü aşama da yargı. Onun doğru düzgün işlemesi lazım.
* Türkiye’de çok ciddi bir tasfiye dönemi yaşayacağız.

AĞIR PARA VE HAPİS CEZALARI VAR
Dr. Can Gürlesel:

* Burada çok ciddi hapis ve para cezası hükümleri var. Bu bir ceza kanununa dönüşmüş. 730 güne kadar hapis ve 733 bin TL’ye kadar para cezaları var. Cezalar da kademelendirilmemiş. Vergi levhası asmayana hapis ve para cezası var. Bu Avrupa’da da yok. İkincil düzenlemelerle birlikte geçiş süreleri ve istisnalar olabilir.

OLMADIK BİLGİLERİN ORTAYA DÖKÜLMESİNİ SAĞLIYORUZ
Doç. Dr. Serhan Oksay:

* Türkiye rekabet gücünü artıracaksa, genç nüfusun ticari hayata girmesini sağlamalıyız. Gençlere ‘Gelin ticaret yapın, vergi ödeyin, kazanın’ diyoruz, sonra da insanları korkutacak cezalar getiriyoruz. Denetimi artırıyoruz, risk hesaplamasını artırıyoruz. Açıklık, şeffaflık diyerek, olmadık bilgilerin ortaya dökülmesini sağlıyoruz. Bütün bunlar hep maliyet.
*Demek ki, biz ticaret yapmayı kolaylaştırmıyoruz, zorlaştırıyoruz. Bana göre yeni TTK oldukça devletçi bir yasa ve liberal değil.
* Bu Türkiye, bu yasaya bol. Ek bir torba yasa ile mi olur ya da yönetmelikle mi olur, bunu gerçekçi hedeflerle yoluna koymak gerekir.

BU KANUNUN UYGULANMASI İÇİN OPERASYONEL ALTYAPI YOK
Dr. İlker Domaç:

*Teknik ve hukuki çekinceler bir yana, benim en büyük sıkıntıda olduğum husus, sahiplenme.
* Bence bir ekonomik programın başarıyla uygulanması için o ülkenin içinden çıkması lazım. Burada benim gördüğüm kadarıyla sırf AB’ye uyulacak diye hareket ediliyor. Biz sahiplenmeden, tamamen AB’ye uyalım diye bir TTK yürürlüğe sokacağız.
* En büyük sorunlardan biri de altyapı. Yeni denetim mekanizmaları geliyor. Yeni finansal raporlar üretilecek, peki bunu üretecek altyapı var mı? Şirketler hazır mı? Bu kanunun uygulanması için operasyonel altyapı var mı? Yok gibi gözüküyor. Sanki her şey dört dörtlük, birden şirketlere aşırı şeffaflık, aşırı denetim getiriyoruz.

TEMİZLİK HAREKETİNİN KENDİSİNE İTİRAZ EDİLMEMELİ
Prof. Dr. Erol Katırcıoğlu:

* Almanya’daki A.Ş. sayısı ile buradaki A.Ş.’leri kıyaslayınca bir anormallik görünüyor. Tamamen vergi indirimlerinden yararlanmak için A.Ş. kurulan bir ülke burası.
* Mikro reform denilen mesele ciddi bir meseledir. AB de bu mikro reformu yapamamış bir topluluktur. ‘AB istiyor’ diye mi yapıyoruz? Bir ayarlama süreci gerekiyor tamam ama bence bu temizlik hareketinin kendisine itiraz etmemek lazım.
* Bu reformdur ve her ne sebeple olursa olsun şirketleri de yerli yerine oturtacaktır.
* KOBİ kategorisindeki firmaların bu ayar sürecindeki ihtiyaçlarının devlet tarafından desteklenmesi çok doğru olur.
* Ama sahici olmayan bir iş dünyasının yapısının değişmesi gerekir. Bence de yeni TTK bu konuda önemli bir adım

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder