30 Ocak 2013 Çarşamba

Fitch Ratings'den ABD'ye İlişkin Açıklama

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, ABD'de borç tavanının geçici olarak askıya alınmasının, ülkenin "AAA" olan kredi notunun kısa vadede düşürülme riskini ortadan kaldırdığını kaydetti. Fitch açıklamasında, süregelen ekonomik toparlanma ile uyumlu güvenilir orta vadeli açık azaltma planının muhtemelen mevcut kredi notunun teyidi ve negatif olan not görünümünün revizyonu ile sonuçlanacağını kaydetti.

CEZAYİR'İN ENERJİ YATIRIMLARI KANUNU'NDA DEĞİŞİKLİK

Bölgenin ve dünyanın önde gelen enerji tedarikçilerinden biri olan Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti, Avrupa Birliği’nin en büyük 3. doğalgaz ve 4. enerji ürünleri tedarikçisi olup ülkenin petrol ve gaz gelirlerini önümüzdeki on yıl boyunca arttırmasına yönelik projelerin ülke ekonomisini olumlu etkilemesi beklenmektedir.

Bu kapsamda Cezayir’de, enerji sektörünün tekelini elinde bulunduran Sonatrach firması, 2013-2017 yılları arasında, petrolün varil fiyatına da bağlı olarak (Cezayir’in bu yatırım tutarını petrolün varil fiyatının 100 doların altına düşmemesi koşuluyla sağlayabileceği ifade edilmektedir.) 60 ila 80 milyar dolar arasında bir yatırım yapmayı planlamaktadır.

Ayrıca, ülke ekonomisi açısından büyük önem arz eden enerji sektöründe yasal altyapının kurulabilmesi amacıyla, Cezayir’in 2005 tarihli 05-07 sayılı Enerji Sektörü Yatırım Kanunu’nda bir takım değişiklikler öngören yasa tasarısı Ulusal Halk Meclisi’ndeki 21/01/2013 tarihli toplantıda kabul edilerek yasalaşmış olup, Cezayir Senatosu’nun onaylaması ve Cumhurbaşkanı tarafından parafa edilmesi ile anılan yasanın Resmi Gazete’de yayımlanmak suretiyle yürürlüğe girecektir.

Bu değişiklikler ve yeni maddeler çerçevesinde;

1- Cezayir’de enerji sektöründeki yatırımlar kapsamında, İstisnai Kar Vergisi’nin (Taxe Sur les Profits Exceptionnels-TPE) yerine Tamamlayıcı Vergi (Impot complementaire sur le resultat-ICR) getirilmiştir. Böylece petrolün varil fiyatına göre, gelirleri bir seviyenin üzerine geçen yabancı ortaklık firmalarından bu karların % 80’ine kadar vergi alınabilecektir. Bu madde geriye yönelik olarak işletilmeyecek olup TPE vergisi bu yasa maddesinden önceki üretim paylaşmasına göre yapılan sözleşmeler çerçevesinde uygulanmaya devam edecektir.
2- Rafinaj ve enerji ürünlerinin işlenmesinde % 51/49 yerli ortak (bu yerli ortak Sonatrach olacaktır) koşulu getirilmiştir. Böylece bu alanda da Sonatrach’ın kontrolünde olacaktır.
3- Enerji ürünlerinin boru hattı ile taşınması tekeli Sonatrach firmasına verilmiştir.
4- Halihazırda işletilmekte olan petrol tesislerinin yeni teşviklerden yararlanılmasını engelleyen bir madde konulmuştur.
5- Daha önceden sadece Sonatrach mali açıdan denetime açık iken, bundan sonra yabancı firmalar da Cezayir Maliye Bakanlığı’nca denetlenebileceklerdir.
6- Yerel tüketimde öncelikli bir üretim planlaması ve ücretlendirilmesi ilkesi getirilmiştir. Böylece üretici firmalar ancak ihracata yönelik üretimi uluslararası fiyatlardan ücretlendirilecektir.
7- Yabancı yatırımcılar Cezayir Devleti karşısındaki yükümlülüklerini parasal olarak yerine getirebilecekleri gibi ayni olarak da yerine getirebileceklerdir.
8- Enerji firmalarına getirilen arama, araştırma ve üretim faaliyetlerine yönelik şartlar esnekleştirilmiştir.
9- Yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarının araştırılmasına yönelik teşvik edici maddeler getirilmiştir.
10- Sonatrach’ın Ar-Ge faaliyetlerinin arttırılmasının yasal altyapısı oluşturulmuştur.
11- Rafinaj işlemlerine yönelik yatırım yapmak isteyen yabancı firmalara yeterli ve uygun stok kapasitesi şartları uygulamaya koyulacaktır.
12- Petrol gelirleri vergisinin (Taxe sur le Revenu Petrolier-TRP) ciro yerine verimlilik üzerinden hesaplanması ilkesi getirilmiştir.
13- Yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarının yanı sıra, henüz araştırma yapılmayan alanlarda (özellikler offshore) petrol ve doğalgaz arama faaliyetlerine ek teşvikler öngörülmektedir.

AB liği Türk Menşeli Demir Çelik Eşyalara Damping Konması HK

Türk menseli,7307 GTP lu demir veya celik boru eşyalara Avrupa Birligine ithalatinda Anti-Damping Vergisi konması Resmi Gazetesi ektedir*(Council Implementing Regulation (EU) No 78/2013 of 17 January 2013 imposing a definitive anti-dumping duty and collecting definitely the provisional duty imposed on imports of certain tube and pipe fittings of iron or steel originating in Russia and Turkey)
http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=OJ:L:2013:027:0001:0009:EN:PDF

*İTO Gümrük Müşavirleri Meslek Komitesi Açıklaması*


MESLEKTAŞLARIMIZIN DİKKATLERİNE
2013 yılı Şubat ayında başlayıp, Mart ayında tamamlanması gereken ODA VE BORSALARIN ORGANLARININ SEÇİMLERİ,29.ocak 2013 tarihli 28543 sayılı resmi gazete'de yayınlanan 2013/4244 sayılı b.k.k. ile mayıs ayında yapılmak üzere ertelenmiştir.
Bu nedenle, son günlerde yazılı ve görsel basında yer alan ve seçimlerin ertelenmesine neden olan NACE REV.2-KODLARInın ve ODALAR MESLEK GRUPLARInın tespitlerine yapılan itirazların mesleğimiz ile ilgili bölümü hakkında, aşağıdaki bilgilerin sizlerle paylaşılmasında yarar görülmüştür.
Komitemizin, Aralık 2011, Mart 2012, Ekim 2012 ve Kasım 2012 tarihlerinde yaptığı aylık komite toplantılarında, aldığı kararlar çerçevesinde;
52.29.04 alt sınıfında GÜMRÜK KOMİSYONCULARININ FAALİYETLERİşeklinde tanımlanan mesleğin, 2000 yılından itibaren ortadan kalkması sebebiyle, KODUN İPTALİNİN GEREKTİĞİ,
52.29.09 alt sınıfında GÜMRÜK MÜŞAVİRLİĞİşeklinde tanımlanan faaliyetin ise, KISIM (H) (ulaştırma ve depolama)'da değil, KISIM (M) (mesleki, bilimsel ve teknik faaliyetler) başlığı altında,
69.10 hukuk faaliyetleri,
69.20 muhasebe, defter tutma ve denetim faaliyetleri, vergi danışmanlığı, sınıflarında olduğu gibi,
69.30 Gümrük Müşavirliği faaliyetleri
şeklinde, sınıf açılarak ve alt sınıflarının da;
69.30.01 Gümrük Müşavirliği faaliyetleri,
69.30.02 Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirliği faaliyetleri
69.30.03 Gümrük Ve Dış Ticaret Danışmanlığı faaliyetleri
şeklinde,

Yeniden sınıflandırılması hususu, gerekçelerimizle birlikte T.O.B.B. nezdinde girişimde bulunulması için İ.T.O. Yönetim Kuruluna sunulmuştur.
Ayrıca, konu hassasiyeti nedeni ile; 12.Ocak.2013 Cumartesi günü İTO Yönetim Kurulu başkan vekilimiz Sayın Dursun TOPÇU, Esen YAĞCI ve Bülent ONARAN’ın teşkil ettiği İTO heyetinin, Başbakanlık Dolmabahçe çalışma ofisinde, Gümrük Ve Ticaret Bakanı Sayın HAYATİ YAZICI ile yaptığı toplantı da, sayın bakanımıza arz edilmiştir.
T.O.B.B.'nin web sitesinde yapılan açıklamada da görüleceği üzere, NACE kodlarına yapılan itirazların sağlıklı değerlendirilebilmesi için bu ertelemenin TOBB tarafından talep edildiğini ve ertelemenin gerçekleştiğini de dikkatlerinize sunarız.

Dolayısıyla, bu süreçte gelişmeler komitemizce, bugüne kadar olduğu gibi yakından takip edilerek, sizlere, bilgi arz etmeye devam edeceğimizi saygılarımızla duyururuz.
İTO GÜMRÜK MÜŞAVİRLERİ MESLEK KOMİTESİ
ESEN YAĞCI,
BÜLENT ONARAN,
CÜNEYT SOLAK,
SERDAR AKAR,
BURHAN KANDUR

29 Ocak 2013 Salı

AB'nin ABD Etanolüne Uyguladığı Anti-dampinge Dair Yorumlar

ABD Ticaret Temsilciliği USTR ve ABD Yenilenebilir Yakıt Organizasyonu, 24 Ocak 2013 tarihinde AB'nin ABD etanolüne uyguladığı %9,6 anti-dampingin 5 yıl daha devam edilmesi kararının hayal kırıklığı yarattığını açıkladılar. AB tarafı ise ucuz ve desteklenmiş ABD etanolünün son 3 yılda AB üreticilerini zora sokarak fiyatların düşmesine neden olduğunu savunuyorlar

ABD ve AB Arasında STA Çok Uzak Değil

 
Avrupa Birliği Ticaretten Sorumlu Komisyon Üyesi Karel De Gucht yaptığı açıklamada, dünya üretiminin %50'sini oluşturacak; ABD ve AB arasında imzalanması planlanan Serbest Ticaret Anlaşması için hazırlıkların sonuna gelindiğini ifade etti. De Gucht Pazar günü yaptığı açıklamada müzakerelerin "zor geçeceğini" belirtti. Karel De Gucht 5 Şubat tarihinde Washington'a bir ziyaret düzenleyip, AB-ABD ortak raporunun son haline şekil verecek.
 
Karel De Gucht?un açıklamaları her ülkenin de STA'nın imzalanmasına sıcak baktığına işaret etmekte. De Gucht Reuters Haber Ajansı ile gerçekleştirdiği röportaj sırasında yaptığı açıklamada, birkaç ufak noktayı tartışmak üzere Washington'a hareket edeceğini, her iki ülkenin de büyük ölçüde aynı perspektifi paylaştığının altını çizdi. Uzmanlar konuya ilişkin yaptıkları açıklamada, dünyanın en büyük iki ekonomisi arasında gerçekleştirilmesi planlanan 800 milyon kişiyi kapsayan ticaret anlaşmasının milyarlarca dolarlık potansiyel taşıdığına dikkat çekmekte.

28 Ocak 2013 Pazartesi

TOBB Odalar ve Organ Seçim Ertelemesi

29 Ocak 2013 SALI
Resmî Gazete
Sayı : 28543
BAKANLAR KURULU KARARI
Karar Sayısı : 2013/4244
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin genel kurul dışındaki organlarının seçim tarihleri ile oda ve borsa organlarının seçim tarihlerinin belirlenmesine dair ekli Kararın yürürlüğe konulması; Gümrük ve Ticaret Bakanlığının 28/1/2013 tarihli ve 563 sayılı yazısı üzerine, 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 81 inci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 28/1/2013 tarihinde kararlaştırılmıştır.
Abdullah GÜL
CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
Başbakan
B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY B. BOZDAĞ
Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı Başbakan Yardımcısı
S. ERGİN F. ŞAHİN S. ERGİN N. ERGÜN
Adalet Bakanı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı
F. ÇELİK E. BAYRAKTAR A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve Şehircilik Bakanı Dışişleri Bakanı Ekonomi Bakanı
T. YILDIZ S. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor Bakanı Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Gümrük ve Ticaret Bakanı
M. GÜLER C. YILMAZ Ö. ÇELİK M. ŞİMŞEK
İçişleri Bakanı Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı
N. AVCI İ. YILMAZ V. EROĞLU
Milli Eğitim Bakanı Milli Savunma Bakanı Orman ve Su İşleri Bakanı
M. MÜEZZİNOĞLU B. YILDIRIM
Sağlık Bakanı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
28/1/2013 Tarİhlİ ve 2013/4244 Sayılı
Kararnamenİn Ekİ
KARAR
MADDE 1 – (1) 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 81 inci maddesine istinaden yürürlüğe konulan 4/6/2012 tarihli ve 2012/3237 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 2013 yılının Şubat ayında başlayıp Mart ayında tamamlanması gereken oda ve borsaların organlarının seçimleri, 2013 yılının Mayıs ayında başlayıp Haziran ayında tamamlanır.
MADDE 2 – (1) 5174 sayılı Kanunun 85 inci maddesi gereğince 2013 yılının Mayıs ayında yapılması gereken Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin genel kurul dışındaki organlarının seçimleri 2013 yılının Ağustos ayında yapılır.
MADDE 3 – (1) Bu Karar yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 4 – (1) Bu Karar hükümlerini Gümrük ve Ticaret Bakanı yürütür.

25 Ocak 2013 Cuma

Kısa Vadeli Sigorta Kolları Prim Oranına İlişkin Yapılan Düzenleme

19/01/2013 tarihli ve 28533 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6385 sayılı "Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" ile 5510 sayılı Kanunun Prim oranları ve Devlet katkısı başlıklı 81 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi 1 Eylül 2013 tarihinden geçerli olmak üzere aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Yürürlükteki düzenleme:
Yeni düzenleme (1 Eylül 2013 tarihinden itibaren):
c) Kısa vadeli sigorta kolları prim oranı, yapılan işin iş kazası ve meslek hastalığı bakımından gösterdiği tehlikenin ağırlığına göre % 1 ila % 6,5 oranları arasında olmak üzere, 83 üncü maddeye göre Kurumca belirlenir. Bu primin tamamını işveren öder.
"c) Kısa vadeli sigorta kolları prim oranı, sigortalının prime esas kazancının %2'sidir. Bu primin tamamını işveren öder. Bu oranı %1,5 oranına düşürmeye ya da %2,5 oranına artırmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir."


Yukarıdaki tablodan da görülebileceği gibi 4/a (SSK) kapsamında sigortalı çalıştıran işverenler ile 4/b (Bağ-Kur) kapsamındaki sigortalılar için kısa vadeli sigorta kolları prim oranı, 1 Eylül 2013 tarihinden geçerli olmak üzere, % 2 olarak uygulanacaktır. Ayrıca yapılan bu düzenlemeye paralel olarak, 5510 sayılı Kanunun "Kısa vadeli sigorta kolları prim tarifesi ve işkollarının ve işlerin tehlike sınıf ve derecelerinin belirlenmesi" başlıklı 83 üncü ve "Tehlike sınıf ve derecelerini etkileyebilecek değişiklikler" başlıklı 84 üncü maddesi yine aynı tarihten geçerli olmak üzere yürürlükten kaldırılmıştır.

24 Ocak 2013 Perşembe

Gümrük ve Ticaret Bakanlığının Taşra Teşkilatında Düzenleme Yapılması Hakkında Karar

Gümrük ve Ticaret Bakanlığının Taşra Teşkilatında Düzenleme Yapılması Hakkında Karar
(25.01.2013 T. 28539 R.G.)


Karar Sayısı : 2013/4222

Gümrük ve Ticaret Bakanlığının taşra teşkilatında düzenleme yapılması hakkındaki ekli Kararın yürürlüğe konulması; adı geçen Bakanlığın 28/11/2012 tarihli ve 24049 sayılı yazısı üzerine, 27/9/1984 tarihli ve 3046 sayılı Kanunun 17 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 11/1/2013 tarihinde kararlaştırılmıştır.




11/1/2013 TARİHLİ VE 2013/4222 SAYILI KARARNAMENİN EKİ

KARAR

MADDE 1 – (1) Gümrük ve Ticaret Bakanlığının taşra teşkilatında ekli listede belirtilen gümrük müdürlükleri, karşılarında gösterilen gümrük ve ticaret bölge müdürlüklerine bağlı olarak kurulmuştur.


(2)?Adı geçen Bakanlığın taşra teşkilatında Doğu Karadeniz Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğüne bağlı olan Erzincan ili, Doğu Anadolu Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğüne bağlanmıştır.


MADDE?2 – (1) Bu Karar yayımı tarihinde yürürlüğe girer.


MADDE 3 – (1) Bu Karar hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.


LİSTE


Kurulan Gümrük İdaresinin Adı
Bağlandığı Bölge Müdürlüğü
Iğdır Gümrük Müdürlüğü
Doğu Anadolu Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü
Derecik Gümrük Müdürlüğü
Doğu Anadolu Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü
Üzümlü Gümrük Müdürlüğü
Doğu Anadolu Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü
Aktepe Gümrük Müdürlüğü
İpekyolu Anadolu Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü
Gülyazı Gümrük Müdürlüğü
İpekyolu Anadolu Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü
Niğde Gümrük Müdürlüğü
Orta Akdeniz Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü
Halkalı Gar Gümrük Müdürlüğü
İstanbul Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü

Draghi: Borç Krizinde En Kötü Dönem Geride Kaldı

Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi yaptığı açıklamada Avro Bölgesi borç krizinin en kötü döneminin geride kaldığını, geçtiğimiz yıl boyunca alınan kararlı politikalara bağlı olarak "kara bulutların" dağılmaya başladığını ifade etmiştir. Draghi dün geç saatlerde Frankfurt'ta gerçekleştirdiği konuşmasında 2012 yılında ciddi yol kat edildiğini ve bu sayede 2013 yılına daha emin adımlarla başlanacağını vurguladı. Draghi açıklamasında Avro Bölgesi'nin üzerindeki kara bulutların dağılmasında, bölge liderlerinin iyi bir parasal birlik için; mali birlik, ekonomik birlik ve politik birliğin de var olması gerektiğini fark etmelerinin önemli rol oynadığını ifade etti.

Draghi'nin söz konusu açıklamalarının, ECB Başkanı'nın 3 yıl boyunca bölgede süregelen borç krizi ile mücadele kapsamında önemli aşama kaydedildiğine ve bu yılsonlarına doğru bölgenin resesyondan çıkabileceğine işaret ettiği ifade edildi. Draghi buna ek olarak ECB'nin kesintisiz olarak sürdürdüğü ve piyasalara güven aşılamakta önemli rol oynayan tahvil alım programının Merkez Bankası'nın fiyat istikrarı amacı ile uyumlu olduğunun ve bankanın bağımsızlığını tehdit etmediğinin altını çizdi

23 Ocak 2013 Çarşamba

Hangi Şirketlerin Bağımsız Denetime Tabi Olacağı Belirlendi

Bağımsız denetime tabi olacak şirketlerin belirlenmesine dair 2012/4213 sayılı Karar 23 Ocak 2013 tarihli ve 28537 sayılı Resmi Gazete'de yayımlandı. Söz konusu Karar 1 Ocak 2013 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Buna göre söz konusu Kararda dikkat çeken hususlar aşağıdaki şekilde özetlenebilir.

1) Kararda yer alan (I) ve (II) sayılı listelerdeki şirketler dışında, aşağıda belirtilen 3 şarttan en az ikisini sağlayan şirketler bağımsız denetime tabi sayılmıştır. Belirlenen şartların karşılanıp karşılanmadığının tespitinde, bağlı ortaklık ve iştirakleri bulunan şirketler açısından, varsa grup içi işlemler yok edildikten sonra, kalan kalemler itibariyle finansal tablo toplamlarının dikkate alınması öngörülmüştür. Bu toplama yapılırken hesaplamaya katılacak iştirake ait tutarlar, iştirak oranı gözetilerek dikkate alınacaktır.

a) Aktif toplamı 150 milyon ve üstü Türk Lirası

b) Yıllık net satış hasılatı 200 milyon ve üstü Türk Lirası

c) Çalışan sayısı 500 ve üstü

2) Şartların karşılanıp karşılanmadığına karar vermek için;

  • Finansal tablolar açısından 2011 ve 2012 finansal tabloları,
  • Çalışan sayısı bakımından ise 2011 ve 2012 yıllarındaki ortalama çalışan sayısı

dikkate alınacaktır.

Şartlar sağlanmış ise 2013 başından itibaren bağımsız denetim kapsamına girilmektedir. Bu kapsama giren firmaların ivedilikle Bağımsız denetçilerini belirlemelerinde fayda vardır.

3) Bağımsız denetim kapsamına alınmak için yukarıdaki ölçütlerin art arda iki hesap döneminde aşılması beklenmektedir. Örneğin bu hadlerden iki tanesi 2012 de aşılmış ancak 2011 de aşılmamış ise bağımsız denetime geçiş başlamamaktadır. Kapsama girmiş şirketlerin kapsamdan çıkmaları içinse, ya art arda iki yıl boyunca bu ölçütlerden en az ikisinin altına düşmeleri ya da sadece bir yıl düşmekle birlikte bu düşüşün en az %20 ve daha fazla olması gerekmektedir.

4) Ayrıca yukarıda belirtilen hadler (II) Sayılı listede sayılan şirketler için aşağıdaki şekilde olacaktır.

· Sermayesinin en az % 25'i kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına, sendikalara, derneklere, vakıflara, kooperatiflere ve bunların üst kuruluşlarına doğrudan veya dolaylı olarak ait olan şirketlerden aşağıdaki üç ölçütten en az ikisini sağlayanlar.

a) Aktif toplamı 40 milyon ve üstü Türk Lirası.

b) Yıllık net satış hasılatı 50 milyon ve üstü Türk Lirası.

c) Çalışan sayısı 125 ve üstü.

· Yurt çapında günlük olarak gazete yayımlayan şirketlerden aşağıdaki üç ölçütten en az ikisini sağlayanlar.

a) Aktif toplamı 50 milyon ve üstü Türk Lirası.

b) Yıllık net satış hasılatı 75 milyon ve üstü Türk Lirası.

c) Çalışan sayısı 175 ve üstü.

· Kaynak tahsisi içermeyen yetkilendirme sahibi şirketler ile çağrı merkezi şirketleri hariç olmak üzere, Elektronik İmza Kanunu, Elektronik Haberleşme Kanunu ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1525 inci maddesi kapsamında Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu denetimine tabi olan şirketlerden aşağıdaki üç ölçütten en az ikisini sağlayanlar.

a) Aktif toplamı 75 milyon ve üstü Türk Lirası.

b) Yıllık net satış hasılatı 100 milyon ve üstü Türk Lirası.

c) Çalışan sayısı 250 ve üstü.

· Elektrik Piyasası Kanunu, Doğalgaz Piyasası Kanunu, Petrol Piyasası Kanunu ve Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun uyarınca Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu düzenlemelerine tabi olarak faaliyet gösteren lisans, sertifika veya yetki belgesi sahibi şirketlerden aşağıdaki üç ölçütten en az ikisini sağlayanlar.

a) Aktif toplamı 75 milyon ve üstü Türk Lirası.

b) Yıllık net satış hasılatı 100 milyon ve üstü Türk Lirası.

c) Çalışan sayısı 250 ve üstü.

· Sermaye piyasası araçları bir borsada ve/veya teşkilatlanmış diğer piyasalarda işlem görmeyen ancak Sermaye Piyasası Kanunu kapsamında halka açık sayılan şirketlerden aşağıdaki üç ölçütten en az ikisini sağlayanlar.

a) Aktif toplamı 15 milyon ve üstü Türk Lirası.

b) Yıllık net satış hasılatı 20 milyon ve üstü Türk Lirası.

c) Çalışan sayısı 50 ve üstü.

· Gayri faal olan veya faaliyetleri geçici olarak durdurulan veya iptal edilmiş olan (gerekli ana sözleşme değişiklikleri ve benzeri prosedür işlemleri henüz gerçekleştirilmemiş olanlar dahil) iştirak ve şirketler hariç olmak üzere, Tasarruf Mevduatı ve Sigorta Fonunun iştirakleri ile mülga 4389 sayılı Bankalar Kanunu ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamında Fon tarafından denetimi ve yönetimi devralınan şirketlerden aşağıdaki üç ölçütten en az ikisini sağlayanlar.

a) Aktif toplamı 150 milyon ve üstü Türk Lirası.

b) Yıllık net satış hasılatı 200 milyon ve üstü Türk Lirası.

c) Çalışan sayısı 500 ve üstü.

· Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname kapsamında faaliyet gösteren kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıkları ile sermayesinin en az % 50'si belediyelere ait olan şirketlerden aşağıdaki üç ölçütten en az ikisini sağlayanlar.

a) Aktif toplamı 40 milyon ve üstü Türk Lirası.

b) Yıllık net satış hasılatı 50 milyon ve üstü Türk Lirası.

c) Çalışan sayısı 125 ve üstü.

5) (I) sayılı liste kapsamında aşağıda yer alan şirketler bağımsız denetime tabidir.

1) Sermaye Piyasası Kanunu uyarınca Sermaye Piyasası Kurulunun düzenleme ve denetimine tabi şirketlerden;

a) Yatırım kuruluşları,

b) Kolektif yatırım kuruluşları,

c) Portföy yönetim şirketleri,

ç) İpotek finansmanı kuruluşları,

d) Varlık kiralama şirketleri,

e) Merkezi takas kuruluşları,

f) Merkezi saklama kuruluşları,

g) Veri depolama kuruluşları,

ğ) Derecelendirme kuruluşları,

h) Değerleme kuruluşları,

ı) Sermaye piyasası araçları bir borsada ve/veya teşkilatlanmış diğer piyasalarda işlem gören anonim şirketler.

2) 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu uyarınca Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun düzenleme ve denetimine tabi şirketlerden;

a) Bankalar,

b) Derecelendirme kuruluşları,

c) Finansal holding şirketleri,

ç) Finansal kiralama şirketleri,

d) Faktoring şirketleri,

e) Finansman şirketleri,

f) Varlık yönetim şirketleri,

g) Finansal holding şirketleri üzerinde 5411 sayılı Kanunda tanımlandığı şekliyle nitelikli paya sahip olan şirketler.

3) 3/6/2007 tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu ile 28/3/2001 tarihli ve 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu kapsamında faaliyet göstermekte olan sigorta, reasürans ve emeklilik şirketleri.

4) İstanbul Altın Borsasında üye olarak faaliyet göstermesine izin verilen yetkili müesseseler, kıymetli madenler aracı kurumları, kıymetli maden üretimi veya ticareti ile iştigal eden anonim şirketler.

5) 10/2/2005 tarihli ve 5300 sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu hükümleri uyarınca anonim şirket halinde kurulan tarım ürünleri lisanslı depo şirketleri ile 11/8/1982 tarihli ve 2699 sayılı Umumi Mağazalar Kanunu hükümleri uyarınca anonim şirket şeklinde kurulan şirketler.

6) Ulusal karasal, uydu ve kablolu televizyon sahibi medya hizmet sağlayıcı şirketler

Dünya Çelik Endüstrisinde Kapasite Fazlalığı



Ernst & Young analistlerine göre, global seviyedeki kapasite fazlalığı 2013 yılında da dünya çelik endüstrisinin önündeki en büyük problemlerden birisi olmaya devam edecek. Analistlere göre, üretim fazlalığı endüstri üzerinde baskı oluşturmaya devam edecek, bu durum çelik üreticilerini maliyet azaltma programlarına ve sermaye yönetiminde stratejik incelemeye yöneltecek ve global piyasa yapısının yeniden şekillenmesine neden olacak.

 Kapasite fazlalığının giderilmesi yönündeki gayretlere rağmen, kapasite kullanım oranlarında elde edilen artışların gözardı edilebilecek kadar küçük olduğunu, Çin Hükümeti'nin de, bir plân kapsamında, eski ve küçük çelik tesislerini kapatmayı hedeflediğini belirten analistlerin, "Çin'de yaklaşık 2000 çelik üreticisi firma bulunuyor. Bu tesisler son derece küçük ve çevre açısından verimli değil. Hükümet endüstriyi 12 büyük çelik üreticisi üzerinde birleştirmek istiyor.

Çelik tüketiminin gerileme eğiliminde olduğu tek bölge olan Avrupa'da, kapasite fazlalığının etkileri daha net gözleniyor. Ancak politik müdahale endişesi, bölgede kapasite fazlalığı sorununun çözümünü geciktirebilir" dedikleri kaydediliyor. Çelik üreticilerinin bir kısmının, dalgalı hammadde piyasalarından daha az etkilenmek amacıyla, dikey entegrasyona ağırlık verdiklerini, önümüzdeki dönemde, çelik üreticilerinin dikey entegrasyonun değerini daha iyi ölçmeleri, üretim tesislerini tüketicilere daha yakın noktalara taşımaları ve uzun vadeli satış kontratları yapmaları gerektiğini belirten analistlerin, 2014-2015 yıllarına kadar, çelik sektöründeki kârlılığın eski seviyelerine dönmeyeceğini, bu durumun da, çelik sektöründe maliyetlerin azaltılmasına yönelik arayışların devam edeceğini ortaya koyduğunu söyledikleri ifade ediliyor.

"Enerjinin Geleceği" Raporu




Deloitte, "Enerjinin Geleceği: Teknoloji, Arz-Talep ve Enerji Jeopolitiğini Nasıl Yeniden Şekillendiriyor?" başlıklı bir rapor yayımladı. 19. yüzyıldan bu yana insanoğlunun 1 trilyon varil petrol ürettiği belirtilen raporda, ileri teknoloji araçlarla yapılacak keşiflerle yaklaşık 4 trilyon varil daha petrole ulaşılabileceği ifade ediliyor.

Ayrıca, 2040 yılında, petrol ve diğer akaryakıtların, dünyanın en büyük enerji kaynağı olacağı ve toplam talebin 1/3?ünü karşılamaya devam edeceği öngörülüyor. Yenilenebilir ve alternatif enerjinin de günümüzde giderek popüler hale geldiği vurgulanan raporda, yenilenebilir enerjinin 2015 yılında 800 milyar dolar büyüklüğe sahip olacağı ve dünya elektrik tüketiminin %17'sini karşılayacağı tahmin ediliyor. Raporda ayrıca, teknolojik gelişmelerin ekonomik, çevresel ve jeopolitik olarak önemi vurgulanırken, daha önemlisinin ise yeni aktörler ile yeni enerji oyunlarına giriş olduğu vurgulanıyor.

Büyük Oyun 2.0'de, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin yanı sıra yeni birer süper güç olarak Brezilya, Kanada ve Rusya'nın da adı geçiyor. Filipinler, Arjantin, Angola, Surinam ve Polonya ise enerji arenasında gelişmekte olan ülkeler arasında yer alıyor. Diğer taraftan, Amerika Birleşik Devletleri'nin kaya gazından elde ettiği gazın, ülkedeki toplam gaz üretimindeki yerinin 2001'de % 2 seviyesindeyken günümüzde %30'a ulaşmış olduğu aktarılan raporda, arzın artmasıyla fiyatlarda düşme yaşandığı, gittikçe azalan fiyatların tek sebebinin ise, kaya gazı üretiminde son yıllarda kullanımı artan ileri teknolojiye sahip yöntemler olduğu belirtiliyor.

 Öte yandan, Meksika Körfezi'nin derin sularından çıkarılan petrolle birlikte, 2008'den bu yana Amerika'nın petrol üretiminin %12 oranında yükseldiği belirtiliyor

22 Ocak 2013 Salı

Japonya Para Politikasında Önemli Değişikliklere Gidiyor

Japonya Bayrağı

     Japonya para politikasında devrim niteliğinde değişiklikler yapmaya hazırlanıyor. Dünya'nın en büyük 3.ekonomisi Japonya, ekonomisini desteklemek için Merkez Bankası ile güçlerini birleştirmenin yollarını arıyor. Yarın sonlanacak olan para politikası toplantısında ekonomiyi son 5 yıldaki 3. resesyonundan çıkarmak için bir yandan varlık alım programı genişletilirken, diğer yandan da program koşularında bazı değişiklikler yapılması bekleniyor.
 
 BOJ toplantısının aynı zamanda Japonya'yı son 20 yıldır ablukası altına almış olan deflasyonu sonlandırmak için Merkez Bankası ve Başbakan Shinzo Abe'nin yeni hükümeti arasında bir anlaşmaya işaret edeceği tahmin ediliyor. Japonya Merkez Bankası enflasyon hedefini yüzde 1'den yüzde 2'ye çıkararak gelişmiş ülkeler seviyesine çekerken, Tokyo Hükümeti de ekonomik büyüme potansiyelini destekleyeceği adımlar atmaya hazırlanıyor.

21 Ocak 2013 Pazartesi

Korunma Önlemi Soruşturması hk.

T.C. Ekonomi Bakanlığı'ndan alınan yazıda, Rusya Federasyonu, Kazakistan ve Beyaz Rusya tarafından oluşturulan Ortak Ekonomik Alan (Gümrük Birliği) adına Avrasya Ekonomi Komisyonu tarafından 8433.51.00.01, 8433.51.00.09, 8433.90.00.00 nolu GTİP'lerde yer alan ürünler ithalatına karşı başlatılan korunma önlemi soruşturması kapsamında %27,5 oranında bir geçici vergi uygulanması kararı alındığı ifade edilmekte olup, önleme dair Rusya Federasyonu tarafından DTÖ'ye yapılan bildirimin örneği ekte sunulmaktadır.

20 Ocak 2013 Pazar

Hindistan Ham Yenilebilir Yağlara %2,5 İthalat Vergisi Getirdi

Hindistan Hükümeti ülkenin tarım sektörünü korumak amacıyla, ham yenilebilir yağlara %2,5 ithalat vergisi getirdi, ancak perakende fiyatlarda bir tırmanış yaşanabileceği endişesiyle rafine yenilebilir yağların ithalat vergileri değiştirilmedi. Değişiklik öncesinde ham yenilebilir yağların gümrük vergisi %0, rafine yağların vergisi ise %7,5 idi.
Hindistan yenilebilir yağ ihtiyacının yaklaşık yarısını ithalat yoluyla karşılamaktadır. 2011-2012 yağ sezonunda (Kasım-Ekim aylarını kapsar) bitkisel yağ ithalatı (hem yenilebilir hem de diğer bitkisel yağlar) tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşmış ve 10,19 milyon ton olmuştur. Cari yağ sezonunun ilk iki ayında (Kasım-Aralık 2012) ithalat %5 artmıştır.
Tarım Bakanlığı, başta Andra Pradesh Eyaletindekiler olmak üzere palmiye yetiştiricilerini korumak için ham yenilebilir yağların gümrük vergilerinin arttırılmasını teklif etmiştir. Bakanlık ham yenilebilir yağların ithalat vergisinin %7,5, rafine yağların vergisinin %15 olmasını talep etmiştir. Ancak Maliye Bakanlığı’nın böyle yüksek bir artışın enflasyonu yükselteceğini belirtmesiyle gümrük vergisi oranları daha düşük tutulmuştur.

18 Ocak 2013 Cuma

ABD Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi (GTS)


 
 
ABD Ticaret Temsilciliği (USTR) tarafından, 28 Aralık 2012 tarihli ABD Resmi Gazete vasıtasıyla, ABD Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi (GTS)'nin 2012 yılı gözden geçirme süreci kapsamında "GTS listesine dahil edilmesi talep edilen yeni ürün başvuruları” ile ilgili bir duyuru yapıldığı,
İnceleme talebi kabul edilen ve aşağıdaki linkte yer alan ürünlerin, 2012 yılı gözden geçirme süreci sonucunda GTS listesine dahil edilme kararının alınması halinde 1 Temmuz 2013 tarihinden itibaren, aralarında ülkemizin de yer aldığı GTS'den yararlanan tüm ülkeler için gümrüksüz olarak ABD'ye ihraç edilmesinin önünün açılmış olacağı
bildirilmektedir.
 
Not: Bahse konu ürünlere ilişkin bilgilere aşağıdaki adresten ulaşılabilmektedir:
http://www.ustr.gov/sites/default/files/Petitions%20Accepted%202012%20GSP%20Review.pdf

Lamy, Ticarette Katma Değer Çalışmalarının Önemine Dikkat Çekti

Dünya Ticaret Örgütü Genel Direktörü Pascal Lamy; OECD ve DTÖ bünyesinde sürdürülmekte olan "Ticarette Katma Değer" çalışmalarının önemine dikkat çekerek, bu alandaki veri ölçme girişimlerinin uzun vadeli işbirlikleri ve konuyla ilgili tüm paydaşların sonraki çalışmaları için bir kilometre taşı niteliğinde olduğunu söyledi. Lamy ayrıca, bahse konu katma değer çalışmalarının giderek önem kazanmakta olan hizmet ticareti, karşılıklı dış ticaret dengeleri ve rekabetçi ihracat işlemleri için de ayrı ayrı öneme sahip olduğunun altını çizdi.

Kaynak : World Trade Organization, 16.01.13

17 Ocak 2013 Perşembe

Kanada (Canada)Genelleştirişmiş Tercihler Sistemi (GTS)'nin

 
 
Genelleştirişmiş Tercihler Sistemi (GTS)'nin; gelişmiş ülkeler tarafından, gelişmekte olan ülkelerin ihraç mallarına gümrükten muaf ya da indirimli oranlar uygulanması suretiyle gelişmekte olan ülke ürünlerinin gelişmiş ülke pazarlarında rekabet gücü kazandırılmasını amaçlayan bir sistem olduğu; söz konusu uygulamanın ana amacının ise gelişmekte olan ülkelerin ihracat gelirlerini artırmak, sanayileşmelerini teşvik etmek ve ekonomik büyümelerini hızlandırmak olduğundan bahisle,

Ülkemiz menşeli ürünlerin bu imkandan yararlanabildiği ülkeler arasında Kanada'nın da bulunduğu; Kanada'nın, 1974 yılından bu yana aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 175 ülkeyi bu uygulamadan yararlandırmakta olduğu,

Bu defa; Ottova Ticaret Müşavirliği yazısına atfen Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü'nün konuya ilişkin yazısına atıfla; Kanada'nın Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi'nden (GTS/GPT) aralarında Türkiye'nin de bulunduğu bir kısım ülkeyi 30 Haziran 2014 tarihi itibariyle mezun edilmesine neden olacak mevzuat değişikliği önerisinin, ilgili tarafların görüşüne açıldığı,

Bir örneğine www.gazette.gc.ca/rp-pr/p1/2012/2012-12-22/html/notice-avis-eng.html#d109 adresinde yer alan internet sayfasından ulaşılabilen söz konusu değişiklik önerisine göre iki yıl arka arkaya;

- Dünya Bankası sınıflandırmasına göre "üst orta gelir grubunda” yer alan veya

- DTÖ rakamlarına göre dünya ithalatında %1 ve üzerinde pay sahibi olan ülkelerin

sistemin dışına çıkartılmakta olduğu,

Önerinin yasalaşması halinde Türkiye'nin yukarıda belirtilen 1. kriter nedeniyle sistem dışına kalma olasılığı ile karşı karşıya bulunduğu; ülkemizin söz konusu sistemden çıkartılmasının, son yıllarda artış trendine girdiği görülen Kanada'ya ihracatımız üzerinde olumsuz yansımalarının olacağının düşünüldüğü,

Ayrıca; söz konusu değişiklik önerisi incelendiğinde "ilgili tarafların” olabilecek görüşlerini 15 Şubat 2013 tarihine kadar iletişim bilgileri verilen birime sunmalarının mümkün olduğunun da görüldüğü

bildirilmektedir.

7 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği ile Yapılan Açıklamalar

7 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği 31.12.2012 tarih ve 28514 (4. Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

Söz konusu Tebliğ ile 31/5/2012 tarih ve 6322 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununda yapılan değişikliklerin uygulanması ile tereddüt edilen bazı hususlara ilişkin açıklamalara yer verilmiş ve 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde ilgili bölümler itibarıyla değişiklikler yapılmıştır.

1. İştirak Kazançları İstisnası

6322 sayılı Kanunun 34 üncü maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nun İstisnalar başlıklı 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yapılan değişiklikle, girişimciliğin geliştirilmesi amacıyla kurumların; tam mükellefiyete tabi girişim sermayesi yatırım fonu katılma payları ile girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden elde ettikleri kar payları kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

Yapılan düzenlemeye ilişkin olarak bu Tebliğ ile 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğin "5.1. İştirak kazançları istisnası" başlıklı bölümün ikinci ve son paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

Eski düzenleme:
Yeni düzenleme:
Buna göre kurumların;
1) Tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine katılmaları nedeniyle elde ettikleri kazançlar (Fonların katılma belgeleri ile yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden elde edilen kar payları hariç),
2) Tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun karına katılma imkanı veren kurucu senetleri ile diğer intifa senetlerinden elde ettikleri kar payları
kurumlar vergisinden istisna edilmiştir."
"Buna göre kurumların;
1) Tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine katılımlarından elde ettikleri kazançlar,
2) Tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun kârına katılma imkanı veren kurucu senetleri ile diğer intifa senetlerinden elde ettikleri kâr payları,
3) Tam mükellefiyete tabi girişim sermayesi yatırım fonu katılma payları ile girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden elde ettikleri kâr payları
kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.
Ancak, diğer fon ve yatırım ortaklıklarının katılma payları ve hisse senetlerinden elde edilen kâr payları bu istisnadan yararlanamaz.
Tam mükellefiyete tabi girişim sermayesi yatırım fonu ve ortaklıklarının katılma payları ile hisse senetlerinden elde edilen kâr payları, 6322 sayılı Kanunun 34 üncü maddesiyle Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinde yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 1/1/2013 tarihinden itibaren uygulanmak üzere kurumlar vergisinden istisna edilmektedir."
"Öte yandan anılan bentte fonların katılma belgeleri ile yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden elde edilen kar paylarının iştirak kazançları istisnası kapsamında olmadığı belirtilmiştir. Buna göre, fonlar ile yatırım ortaklıklarının türü ve niteliğine bakılmaksızın, katılma belgeleri ile hisse senetlerinden elde edilen kar payları iştirak kazancı istisnasından yararlanamayacaktır."
"Öte yandan, tam mükellefiyete tabi girişim sermayesi yatırım fonu ve ortaklıklarının katılma payları ile hisse senetlerinden elde edilen kâr payları hariç olmak üzere diğer fon ve yatırım ortaklıklarının katılma payları ve hisse senetlerinden elde edilen kâr payları iştirak kazancı istisnasından yararlanamayacaktır."




2. Girişim Sermayesi Fonu

Aynı Kanunun 36 ncı maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanununun Diğer İndirimler başlıklı 10 uncu maddesinde yapılan değişiklikle, girişimciliğin teşvik edilmesi amacıyla Türkiye'de kurulmuş veya kurulacak olan, gelişme potansiyeli taşıyan ve kaynak ihtiyacı içerisinde olan girişimci şirketlere kaynak tahsis eden girişim sermayesi yatırım fon veya ortaklıklarına sermaye koyan işletmeler için yeni bir teşvik getirilmiştir.

Buna göre, Vergi Usul Kanununa eklenen 325/A maddesiyle kurumlar vergisi mükelleflerine, girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarın, beyan edilen gelirin % 10’unu aşmayan kısmının kurum kazancından indirimine olanak sağlanmıştır.

Yapılan düzenlemeye ilişkin olarak bu Tebliğ ile 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğine "10.4. Girişim sermayesi fonu” başlıklı bölüm ve bu bölüme ait alt bölümler eklenmiştir.

Tebliğde girişim sermayesi fonunun indirim konusu yapılabilmesi için;

  • İlgili yılda ayrılan fon tutarının beyan edilen gelirin %10'unu, toplam fon tutarının ise öz sermayenin %20'sini aşmaması (İki şartın birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.),
  • Fonun ayrıldığı yılın sonuna kadar Türkiye'de kurulmuş veya kurulacak olan ve Sermaye Piyasası Kurulunun düzenleme ve denetimine tabi girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına veya fonlarına yatırım yapılması,
  • Ayrılan fon tutarının ilgili yılın kurumlar vergisi beyannamesinde ayrıca gösterilmesi

gerektiği belirtilmiştir.

Ayrıca Tebliğde;

  • İndirim tutarının tespitinde beyan edilen gelir olarak ticari bilanço kâr veya zararına kanunen kabul edilmeyen giderler eklenmek ve geçmiş yıl zararları ile varsa tüm indirim ve istisnalar düşülmek suretiyle bulunan tutarın [Ticari bilanço kârı (zararı) + kanunen kabul edilmeyen giderler - geçmiş yıl zararları - tüm indirim ve istisnalar] dikkate alınacağı,
  • Geçici vergilendirme dönemlerinde fon ayrılması ve indirim uygulamasından yararlanılmasının mümkün olmadığı,
  • Girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarların mükelleflerce pasifte geçici bir hesapta tutulması, fonun ayrıldığı yılın sonuna kadar girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına veya fonlarına yatırım yapılması gerektiği,
  • Fonun ayrıldığı yılın sonuna kadar girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına veya fonlarına yatırım yapılmakla birlikte, girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarların;
    • Amacı dışında herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledilmesi,
    • İşletmeden çekilmesi,
    • Ortaklara dağıtılması,
    • Dar mükelleflerce ana merkeze aktarılması,
    • Mükelleflerce işin terki,
    • İşletmenin tasfiyesi, devredilmesi veya bölünmesi,
    • Girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinin veya girişim sermayesi yatırım fonu katılma paylarının elden çıkarılmasından itibaren altı ay içinde aynı amaçla yeniden kullanılmaması

hallerinde, bu işlemlerin yapıldığı veya sürenin dolduğu dönemde diğer kazançlarla ilişkilendirilmeksizin vergiye tabi tutulması gerekmekte olduğu, dolayısıyla, bu fon tutarları, beyan edildiği döneme ilişkin dönem zararı, geçmiş yıl zararları, indirim ve istisnalar ile ilişkilendirilmeksizin vergilendirileceği

açıklanmıştır.

2. Yabancı Fon Kazançlarının Vergilendirilmesi

Aynı Kanunun 35 inci maddesi ile yabancı fonların ülkemizden yönetimini teşvik etmek amacıyla, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun İstisnalar başlıklı 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere “Yabancı fon kazançlarının vergilendirilmesi” başlıklı 5/A maddesi eklenmiştir. Buna göre yabancı fonların, Sermaye Piyasası Kurulunca verilen portföy yöneticiliği yetki belgesine sahip tam mükellef şirketler aracılığıyla, organize bir borsada işlem görsün veya görmesin her türlü menkul kıymet ve sermaye piyasası aracı, vadeli işlem ve opsiyon sözleşmesi, varant, döviz, emtiaya dayalı vadeli işlem ve opsiyon sözleşmesi, kredi ve benzeri finansal varlıklar ve kıymetli maden borsalarında yapılan emtia işlemlerinden elde ettikleri kazançları nedeniyle, maddede belirtilen şartların birlikte gerçekleşmesi halinde, portföy yöneticiliği yapan şirketler; söz konusu fonlar için daimi temsilci, bunların iş yerleri de bu fonların işyeri veya iş merkezi olarak sayılmayacaktır. Bu kazançlar için beyanname verilmeyecek, diğer kazançlar nedeniyle beyanname verilmesi halinde bu kazançlar beyannameye dahil edilmeyecektir.

Yapılan düzenlemeye ilişkin olarak bu Tebliğ ile 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğine “5.13. Yabancı fon kazançlarının ve bu fonların portföy yöneticiliğini yapan şirketlerin vergisel durumu” başlıklı bölüm ve bu bölüme ait alt bölümler eklenmiştir.

Tebliğde, portföy yöneticisi şirketlerin, bu fonların daimi temsilcisi, iş yerlerinin de fonların iş yeri veya iş merkezi olarak kabul edilmemesi için aşağıda sayılan şartların birlikte gerçekleşmesi gerektiği belirtilmiştir.

Söz konusu şartların gerçekleşmemesi halinde, yabancı fonların kazançları genel hükümlere göre vergilendirilecek ve duruma göre portföy yöneticisi şirketler yabancı fonun daimi temsilcisi, bunların iş yerleri de bu fonların iş yeri veya iş merkezi olarak değerlendirilebilecektir.

  • Portföy yöneticisi şirketin fon adına yaptığı işlemlerin, portföy yönetimi kapsamında mutat olarak yürüttüğü faaliyetlerden olması,
  • Portföy yöneticisi şirketin, ticari, hukuki ve finansal özellikleri dikkate alındığında, yabancı fon ile arasındaki ilişkinin, emsallere uygun koşullarda birbirlerinden bağımsız olarak faaliyet gösteren kişilerdeki gibi olması,
  • Portföy yöneticisi şirket tarafından, verilen hizmet karşılığında emsallere uygun bedel alınması ve transfer fiyatlandırması raporunun kurumlar vergisi beyannamesinin verilme süresi içerisinde Gelir İdaresi Başkanlığına verilmesi,
  • Portföy yöneticisi şirket ve ilişkili olduğu kişilerin yabancı fonun kazançları üzerinde, sağladığı hizmet mukabilinde her ne ad altında olursa olsun hesaplanan bedeller düşüldükten sonra, doğrudan veya dolaylı olarak %20'den fazla hak sahibi olmaması

gerekmektedir.

Yukarıda belirtilen şartları birlikte sağlamak kaydıyla portföy yöneticisi şirketin yabancı fondaki pay sahipliğinden doğan kazançları kurumlar vergisinden müstesna olacaktır.

Diğer taraftan konuya ilişkin olarak aşağıdaki hususların dikkate alınması faydalı olacaktır:

  • Yabancı fon tarafından portföy yöneticisi şirkete yapılan yönetim ücreti, teşvik, prim, performans ücreti gibi ödemeler ise her halükârda kurum kazancına dahil edilerek vergilendirilecektir.
  • Portföy yöneticisi şirket ve ilişkili olduğu kişilerin yabancı fonun kazançları üzerinde doğrudan veya dolaylı olarak %20'den daha fazla hak sahibi olması halinde ise istisnadan faydalanılması mümkün olmayıp, %20'lik hak sahipliğine isabet eden kazançlar da dahil ilgili fondan elde edilen kazançların tamamı genel hükümlere göre vergilendirilecektir.
  • Portföy yöneticisi şirketin yabancı fondaki pay sahipliğinden doğan kazançları hariç olmak üzere; fonun katılımcı ve kurucuları arasında doğrudan veya dolaylı olarak tam mükellef gerçek kişi veya kurumların kazanç payının %5'i geçmesi durumunda, tam mükellef gerçek kişi veya kurum kurucu veya katılımcılarının tamamının portföy yöneticisi şirket tarafından Gelir İdaresi Başkanlığına bildirilmesi gerekmektedir.

3. Türkiye'den Yurtdışı Mukimi Kişi ve Kurumlara Verilen Hizmetler

Aynı Kanunun 36 ncı maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanununun Diğer İndirimler başlıklı 10 uncu maddesine eklenen (ğ) bendiyle; 15/6/2012 tarihinden itibaren uygulanmak üzere Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilerle, iş yeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara Türkiye'de verilen ve münhasıran yurt dışında yararlanılan mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri saklama hizmeti alanlarında faaliyette bulunan hizmet işletmeleriyle ilgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren ve Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet veren işletmelerin münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın %50'sinin beyan edilen kurum kazancından indirilebileceği hüküm altına alınmıştır.

Yapılan düzenlemeye ilişkin olarak, bu Tebliğ ile 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğine “10.5. Türkiye'den yurtdışı mukimi kişi ve kurumlara verilen hizmetler” alt başlığı eklenmiştir.

Buna göre;

  • İlgili şirketler tarafından elde edilen kazancın %50'sinin beyan edilen kurum kazancından indirilebilmesi için bu kazancın; mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri saklama hizmetleri ile ilgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak verilen eğitim ve sağlık hizmetlerinden elde edilmiş olması gerekmektedir.
  • İndirimden faydalanabilecek şirketlerin ana sözleşmelerinde yazılı esas faaliyet konuları arasında, mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi, veri saklama, eğitim ve sağlık hizmetlerinin yer alması gerekecektir. Şirket bünyesinde sözü edilen hizmetlerden sadece birisi verilebileceği gibi ana sözleşmelerinde yer almak şartıyla birden fazlası da verilebilecektir.
  • Mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri saklama hizmeti ile Milli Eğitim Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığının izni ve denetimine tabi olarak eğitim veya sağlık alanında faaliyet gösteren işletmelerin Türkiye'de yerleşmiş olan kişilere de hizmet vermesi indirimden faydalanmaya engel teşkil etmeyecek olup, Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilerle, iş yeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara verilen hizmetlerden elde edilen kazancın %50'sine indirim uygulanacaktır.
  • Sağlık alanında faaliyet gösteren işletmelerin elde ettiği kazançlara indirim uygulanabilmesi için Sağlık Bakanlığından alınan ruhsat çerçevesinde faaliyette bulunulması zorunlu kılınmıştır. Eğitim alanında faaliyet gösteren işletmelerin de Milli Eğitim Bakanlığından alınan izin belgesi veya ruhsat çerçevesinde faaliyette bulunmaları gerekmektedir.
  • Sağlık Bakanlığınca ruhsatlandırılmış olmak şartıyla sağlık turizmi ile uğraşan işletmelerin de indirimden faydalanması mümkün olacaktır.
  • Mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri saklama hizmetlerinin, Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilerle, iş yeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara; eğitim veya sağlık hizmetlerinin de Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilere verilmesi gerekecektir.
  • Yukarıda belirtilen hizmetlerin fiilen verilmesi gerekmekte olup, bu alanlarda sunulan asistanlık, danışmanlık ve aracılık gibi hizmetlerin bu kapsamda değerlendirilmesi mümkün olmayacaktır.
  • Yapılan hizmet ile ilgili olarak düzenlenecek faturanın, yukarıda özellikleri açıklanan yurt dışı mukimi kişi ve/veya kurum adına düzenlenmesi gerekecektir.
  • Sağlık alanında faaliyette bulunan şirketlerin ülkemiz ile ikili sosyal güvenlik anlaşması bulunan ülkelerde yerleşik olanlara verdikleri hizmetin bedelinin ülkemiz Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ilgili ülke kurumlarından tahsil edilmesi nedeniyle, hizmet bedeli karşılığı faturanın Sosyal Güvenlik Kurumuna düzenlenmesi durumunda da indirimden faydalanılabilecektir.
  • Verilen hizmetten yurt dışında yararlanılmış olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, yurt dışı mukimi kişi ve/veya kurum için verilen hizmetin, bu kişilerin ve/veya kurumların Türkiye'deki faaliyetleri ile ilgisinin olmaması gerekmektedir.
  • Bu hizmetler, fiziki olarak Türkiye'de verilmekle birlikte yararlanıcısının Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişiler olması gerekmektedir.
  • İndirim kapsamında kabul edilen faaliyetlerden elde edilen hasılattan bu faaliyetler nedeniyle yüklenilen gider ve maliyet unsurlarının düşülmesi sonucu bulunacak kazancın %50'si, kurumlar vergisi beyannamesinin "Kazancın Bulunması Halinde İndirilecek İstisna ve İndirimler" bölümünde gösterilmek suretiyle indirim konusu yapılabilecektir. Diğer indirim ve istisnalar ile geçmiş yıl zararları nedeniyle indirim konusu yapılamayan tutar izleyen dönemlere devredilemeyecektir. Faaliyet sonucunun zararlı olması halinde ise indirim söz konusu olmayacaktır.
  • Mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi, veri saklama, eğitim ve sağlık hizmetleri ile ilgili olarak indirim kapsamında kabul edilen faaliyetlerden elde edilen kazancın, kurumlar vergisi matrahının tespiti açısından, hasılat, maliyet ve gider unsurlarının; ayrı ayrı izlenmesi, diğer faaliyetlerle ilişkilendirilmemesi ve kayıtların da bu ayrımı sağlayacak şekilde tutulması gerekecektir.
  • İndirim kapsamında kabul edilen faaliyetler ile bu kapsama girmeyen işlerin birlikte yapılması halinde, indirim uygulanacak kazanca ilişkin hasılat, gider ve maliyet unsurları ayrı olarak tespit edilecektir.
  • Gider ve maliyet unsurlarının ayrı hesaplarda izlenmek suretiyle tespitinin mümkün olmadığı hallerde ise müşterek genel giderler, bu faaliyetler ile ilgili olarak cari yılda oluşan hasılatın toplam hasılata oranı esas alınarak dağıtılacaktır.
  • İndirim kapsamında kabul edilen faaliyetler ile bu kapsamda değerlendirilmeyen faaliyetlerde müştereken kullanılan tesisat, makine ve ulaştırma vasıtalarının amortismanları, bunların her bir işte kullanıldıkları gün sayısına göre dağıtılacaktır. Hangi işte ne kadar süreyle kullanıldığı tespit edilemeyen sabit kıymetlere ilişkin amortismanlar ise, müşterek genel giderlerle birlikte dağıtıma tabi tutulacaktır.
  • İlgili şirketlerin esas faaliyet konusu dışındaki işlemlerden elde ettikleri gelirler ile olağandışı gelirleri indirim kapsamında değerlendirilmeyecektir. Dolayısıyla, nakitlerin değerlendirilmesi sonucu oluşan faiz gelirleri, kasadaki dövizlerin değerlemesinden kaynaklanan kur farkları ve iktisadi kıymetlerin elden çıkarılmasından doğan gelirler bu kapsamda değerlendirilmeyecektir.

5. Avans Kâr Payı Dağıtımı

Aynı Tebliğ ile 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "15.6.6. Avans kâr payı dağıtımı" başlıklı bölümün dördüncü paragrafının ilk cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

Eski düzenleme:
Yeni düzenleme:
Ancak, hesap dönemi itibarıyla zarar doğması veya safi kazancın avans olarak dağıtımı yapılan kârdan düşük çıkması halinde, transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı hükümleri uygulanacaktır.
"Ancak, hesap dönemi itibarıyla zarar doğması veya safi kazancın avans olarak dağıtımı yapılan kârdan düşük çıkması halinde, ilgili mevzuatına göre geri çağrılan tutarlara transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı hükümleri uygulanacaktır."



Yukarıda yer verilen düzenleme ile avans kâr payı dağıtımında sadece “geri çağırılan tutarlara” transfer fiyatlandırması hükümlerinin uygulanacağı vurgulanmaktadır.

6. Şans Oyunlarını Düzenleyenler Tarafından Bunların Bayilerine veya Aracılarına Ödenen Komisyon, Prim ve Benzeri Ödemeler Üzerinden Yapılacak Vergi Kesintisi

Aynı Kanunun 38 inci maddesi ile 5602 sayılı Şans Oyunları Hasılatından Alınan Vergi, Fon ve Payların Düzenlenmesi Hakkında Kanunda tanımlanan şans oyunlarına ilişkin olarak; bilet, kupon ve benzerlerini satanlara, düzenlenen her türlü bahis ve şans oyunlarının oynatılmasına aracılık edenlere, diğer kişilerce çıkartılan bu nitelikteki biletleri satanlara yapılan komisyon, prim ve benzeri ödemeler üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılması; ayrıca tevkif edilen vergilerin geçici vergi dahil kurumlar vergisinden mahsup edilmesinin mümkün olmayacağı hüküm altına alınmıştır.

Yapılan düzenlemeye ilişkin olarak bu Tebliğ ile 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğine "15.3.7. Repo gelirleri" başlıklı bölümden sonra gelmek üzere aşağıdaki bölüm eklenmiş ve sonraki bölüm numaraları buna göre teselsül ettirilmiştir.

"15.3.8. Şans oyunlarını düzenleyenler tarafından bunların bayilerine veya aracılarına ödenen komisyon, prim ve benzeri ödemeler üzerinden yapılacak vergi kesintisi

Başbayiler hariç olmak üzere 5602 sayılı Kanunda tanımlanan şans oyunlarına ilişkin bilet, kupon ve benzerlerini satanlara, düzenlenen her türlü bahis ve şans oyunlarının oynatılmasına aracılık edenlere ve diğer kişilerce çıkartılan bu nitelikteki biletleri satanlara yapılan komisyon, prim ve benzeri ödemeler üzerinden Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.

Söz konusu kesinti oranı 6/6/2012 tarihli ve 2012/3322 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 1/7/2012 tarihinden itibaren uygulanmak üzere %15 olarak belirlenmiştir."







2. Bağış ve Yardımlar

Aynı Kanunun 36. maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanununun Diğer İndirimler başlıklı 10 uncu maddesinde yapılan düzenlemeyle iktisadi işletmeleri hariç olmak üzere, Türkiye Yeşilay Cemiyetine makbuz karşılığı yapılan nakdi bağış ve yardımlar ile mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin yapımına yönelik olarak yapılan ayni ve nakdi bağış ve yardımların, gelir vergisi matrahından indirimine olanak sağlanmıştır.

Yapılan düzenlemeye ilişkin olarak bu Tebliğ ile 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde aşağıda yer alan değişiklikler yapılmıştır.

  • "10.3.2.2. Eğitim ve sağlık tesislerine ilişkin bağış ve yardımlar" başlıklı bölümün başlığı "10.3.2.2. Eğitim ve sağlık tesisleri ile dini tesislere ilişkin bağış ve yardımlar", bu bölümde ve alt bölümlerde geçen "rehabilitasyon merkezi" ile "rehabilitasyon merkezlerinin" ibareleri, "rehabilitasyon merkezi ile mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin" şeklinde değiştirilmiş, bölümün birinci paragrafının ilk cümlesinde yer alan "Eğitim, sağlık ve bakım hizmetlerini" ifadesi, "Eğitim, sağlık ve bakım hizmetleri ile dini hizmetleri" şeklinde değiştirilmiştir.
  • "10.3.2.2.2. Kapsama dahil olan bağış ve yardımlar" başlıklı bölümün birinci paragrafında yer alan "Mevcut okul, sağlık tesisi ve öğrenci yurtlarının faaliyetlerine devam etmelerini sağlamak amacıyla yapılan bağış ve yardım," ifadesi, "Mevcut tesislerin faaliyetlerine devam etmelerini sağlamak amacıyla yapılan bağış ve yardım," şeklinde değiştirilmiş ve bölümün sonuna aşağıdaki paragraflar eklenmiştir.

    "Düzenlemedeki "ibadethane" ve "yaygın din eğitimi verilen tesis" ifadelerinden de Diyanet İşleri Başkanlığınca ibadethane sayılan yerler ile Diyanet İşleri Başkanlığı denetimine tabi olan ve din eğitimi verilen tesislerin anlaşılması gerekmektedir.
    Mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethanelerin umuma açık olması, inşasının mülki idare amirlerinin iznine istinaden gerçekleştirilmesi, inşa ve faaliyetine devam etmesi için yapılan bağış ve yardımların da yine mülki idare amirlerinin denetiminde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Yaygın din eğitimi verilen tesisler için yapılan harcamaların da Diyanet İşleri Başkanlığı teşkilatınca denetlenmesi gerektiği tabiidir."
  • "10.3.2.2.4. Bağış ve yardımın belgelendirilmesi" başlıklı bölümün sonuna aşağıdaki paragraflar eklenmiştir.

    "Mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin inşası ve/veya faaliyetine devam etmesi amacıyla kurulmuş bulunan vakıf veya derneklere yapılan bağışlar, anılan kurumlardan alınan makbuzlara veya bunlar tarafından bankalarda açılan hesaplara yatırıldığına ilişkin alınan banka dekontlarına istinaden kurum kazancından indirim konusu yapılabilecektir.
    Ancak, bunlar dışındaki diğer dernek veya vakıflara bu amaçla yapılan bağış ve yardımların ise; mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin inşası ve/veya faaliyetine devam etmesi amacıyla gerekli harcamaları finanse etmek üzere bağış ve yardım toplama amacıyla bir organizasyon oluşturulması ve bu hususta mülki idare amirleri ile bir protokol yapılması, nakdi olarak yapılacak bağış ve yardımlar için sadece protokol kapsamındaki işte kullanılmak üzere bir hesap açılması ve yapılan bağış ve yardımların bu hesaba yatırılması, ayni olarak yapılan bağış ve yardımların protokol kapsamındaki işte kullanılmak üzere şartlı olarak makbuz karşılığında yapılması, banka dekontu ile makbuzda hangi amaçla yapıldığına ilişkin bir açıklamanın yer alması, yapılan bağış ve yardımların, sadece yapılacak o işle ilgili olarak mülki idare amirleri gözetim ve denetimi altında kullanılması şartlarıyla, tamamının kurum kazancından indirim konusu yapılabilmesi mümkün olacaktır."
  • "10.3.2.5. Türkiye Kızılay Derneğine yapılan bağış veya yardımlar" başlıklı bölüm başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.



Eski düzenleme:
Yeni düzenleme:
10.3.2.5. Türkiye Kızılay Derneğine yapılan bağış veya yardımlar
5904 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasına eklenen ve 3⁄7⁄2009 tarihinden itibaren yürürlüğe giren (f) bendi ile kurumlar vergisi mükellefleri tarafından Türkiye Kızılay Derneğine makbuz karşılığı yapılan nakdi bağış veya yardımların tamamı, Kanunun yürürlük tarihinden itibaren kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde gösterilmek şartıyla kurum kazancından indirilebilecektir.
Anılan Derneğe yapılacak ayni bağış ve yardımlar ise Tebliğin "10.3.2.1. Kurum kazancının %5'i ile sınırlı bağış ve yardımlar" bölümünde yapılan açıklamalar çerçevesinde değerlendirilecektir.
Diğer taraftan, anılan Derneğin iktisadi işletmelerine yapılan bağış veya yardımların kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılabilmesi mümkün değildir."
10.3.2.5. Türkiye Kızılay Derneğine ve Türkiye Yeşilay Cemiyetine yapılan bağış veya yardımlar
5904 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasına eklenen (f) bendi ile 3/7/2009 tarihinden itibaren uygulanmak üzere Türkiye Kızılay Derneğine ve 6322 sayılı Kanunla aynı bentte yapılan değişiklikle 15/6/2012 tarihinden itibaren uygulanmak üzere Türkiye Yeşilay Cemiyetine, kurumlar vergisi mükellefleri tarafından makbuz karşılığı yapılan nakdî bağış veya yardımların tamamı, kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde gösterilmek şartıyla kurum kazancından indirilebilecektir.
Anılan Dernek ve Cemiyete yapılacak aynî bağış ve yardımlar ise Tebliğin "10.3.2.1. Kurum kazancının %5'i ile sınırlı bağış ve yardımlar" başlıklı bölümünde yapılan açıklamalar çerçevesinde değerlendirilecektir.
Diğer taraftan, anılan Dernek ve Cemiyetin iktisadi işletmelerine yapılan bağış veya yardımların kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılması mümkün değildir."