29 Eylül 2013 Pazar

Merkezi Irak ve Kuzey Irak Bölgesine İhracat Yapan Firmaların Dikkatine

Merkezi Irak ve Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nce (KIBY) gerçekleştirilmekte olan sevk öncesi inceleme uygulaması çerçevesinde;
Merkezi Irak tarafından yetkilendirilmiş uluslararası gözetim firmaları:
Bureau Veritas
Baltic Control
TÜV
Cotecna
KIBY tarafından yetkilendirilmiş bulunan uluslararası gözetim firmaları ise,
Bureau Veritas ve
SGS'dir.

Bununla birlikte, Merkezi Irak veya KIBY tarafından yetkilendirilmemiş olmalarına rağmen bazı firmaların anılan noktalara ihracat öncesi denetim gerçekleştirdiği duyumu alınmıştır.

Bu çerçevede, Merkezi Irak ve KIBY'ye ihracat gerçekleştiren firmalarımızın mağdur olmamasını teminen, bu noktalara ihracattaki sevk öncesi inceleme uygulamasında yalnız yukarıda duyurulan firmaların yetkili olduğu hususunun ihracatçılarımıza hatırlatılmasında fayda görülmüştür.

T.C Ekonomi Bakanlığı
Ürün Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürlüğü
Uluslararası İlişkiler Dairesi Başkanlığı
Tel         : +90 (0 312) 204 80 74 - 75
Faks     : +90 (0 312) 212 87 68
E-Mail   : uidb@ekonomi.gov.tr




26 Eylül 2013 Perşembe

Moody's ABD'yi Uyardı

Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, ABD'ye 'borç tavanı' uyarısında bulundu. ABD'de borç tavanının yükseltilmemesinin, hükümetin ödeneksiz kalmasından daha ağır olacağını söyleyen Moody's, hazırladığı raporunda dünyanın en büyük ekonomisinin borçlanma sınırını yükselteceğini ve devletin ödeneksiz kalmasının önüne geçileceğinin tahmin edildiğine yer verdi.

24 Eylül 2013 Salı

Kanada - AB Serbest Ticaret Anlaşması Görüşmeleri



Kanada Uluslararası Ticaret Bakanı Ed Fast Avrupa Birliği ile Serbest Ticaret Anlaşması üzerinde sadece birkaç tamamlanmamış konuda çalışmanın devam ettiğini belirtti. Fakat bu durumun bir duyurunun yakın olduğu anlamına gelmediğinin altını çizdi. Fast, çözülmesi gereken önemli birkaç sorun kaldığını belirtirken dört yıl önce başlanan Kapsamlı Ekonomik ve Ticaret Anlaşması (CETA) üzerinde devam eden müzakerelerde boşlukları doldurmak için "yaratıcı yollar" arıyoruz dedi.

AB, Singapur ile Serbest Ticaret Anlaşmasının Detaylarını Tamamladı

Avrupa Birliği ve Singapur, serbest ticaret anlaşmasına (STA) ilişkin detayları tamamladı. AB, anlaşmanın diğer Güney Doğu Asya ekonomileriyle yapılacak anlaşmalara öncü olmasını hedefliyor. AB, Singapur ile varılan anlaşmanın 10 ülkenin yer aldığı Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği'ndeki (ASEAN) diğer ülkelerle de serbest ticaret anlaşmalarının kapısını açacağını umuyor. Görüşmelerde AB tarafının başmüzakereciliğini yapan Rupert Schlegelmilch, 'Uzun vadede ASEAN'daki 600 milyon tüketicinin tamamıyla, ASEAN'daki tüm ülkeler ve ötesiyle anlaşmaya varmak istiyoruz. Bu, ilk mihenk taşıdır' dedi.

Anlaşmanın, Singapur, 28 AB ülkesinin tamamı ve Avrupa Parlamentosu tarafından onaylanması gerekiyor ve 2014 sonu ya da 2015 başında yürürlüğe girmesi öngörülüyor. Singapur'un nüfusu yalnızca 5 milyon olmasına karşın AB ile ASEAN arasındaki ticaretin üçte birini, yatırımların ise yüzde 60'ını oluşturuyor. Singapur'da 9 binin üzerinde Avrupalı şirket bulunuyor. İki taraf arasındaki mal ticareti 2012'de 52 milyar Avroyu geçerken 2011 yılında iki taraf arasındaki hizmet alışverişi 28 milyar Avro olarak gerçekleşmişti. Taraflar arasındaki ticaret hacmi ise, 190 milyar Avroyu buluyor. Singapur'un dünyadaki en büyük petrol rafine merkezlerinden biri olması sebebiyle anlaşmayla Singapur'dan AB'ye petrol ürünleri ihracatının artması bekleniyor.

Öte yandan, Avrupalı banka ve sigorta şirketlerinin de bundan sonra Singapur'da daha kolay faaliyet göstermesi öngörülüyor. Schlegelmilch, 'Banka ve sigorta şirketlerimizin yapabileceklerini serbestleştirmek konusunda son derece kararlı çalıştık ve bu anlamda oldukça da başarılı olduk' dedi. Anlaşma çerçevesinde kamu alımlarının açılması, motorlu araçlar, elektronik ve yeşil teknolojilere dair standartlar üzerinde de uzlaşmaya varıldı. AB'nin Singapur'dan gelen tüm ürünlere uyguladığı vergiler önümüzdeki beş yıl içinde neredeyse tamamen ortadan kalkacak. AB ve ASEAN 2007 yılında serbest ticaret müzakerelerine başlamış, ancak iki yıl sonra bu süreci iptal etmiş ve tek tek üye ülkelerle müzakere yoluna gitmişti. Avrupa Komisyonu, Malezya, Vietnam ve Tayland ile de STA müzakereleri yürütüyor.

Çarşıdan derbi açıklaması


Çarşıdan derbi açıklaması

Çarşı'dan derbi açıklaması


"Şiddete maruz kaldık ama asla şiddetten yana olmadık"

İSTANBUL - Beşiktaş'ın önde gelen taraftar gruplarından Çarşı, Spor Toto Süper Lig'in 5. haftasında oynanan Beşiktaş-Galatasaray derbisinde yaşanan olaylarla ilgili açıklama yaptı.
Çarşı Grubu'ndan yapılan açıklamada, öncelikle Atatürk Olimpiyat Stadı'na giden siyah-beyazlı taraftaralara teşekkür edilerek, "Futbol sadece futbol değildir sözünü şöyle okuruz; bizler için Beşiktaş, sadece bir spor kulübü değil bunun çok daha ötesidir. Bize onu emsalsiz kılan şey sahip olduğu değerleri ve duruşudur. Hayatı futbola değil, futbolu hayata feda edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Lakin bu güzel oyunu çirkinleştirenler de bunun hesabını vermelidirler ki öfkemiz ve nefretimiz onlaradır" denildi.
"Galip gelenin değil, haklı olanın yanında yer aldık"
"Hakemin rakiplerimiz aleyhine dahi olsa verdiği yanlış bir kararı doğru kabul etmeyiz. Kendi sporcumuzun nizam dışı hareketi ile gerçeklesen gole sevinmeyiz. Galip gelenin değil, haklı olanın yanında yer aldık" ifadesini kullanılan açıklama, şöyle devam etti:
"Beşiktaş sen bizim ahlakımızsın derken bize bu mirası devredenlerin izinden gittik. Beşiktaşlılık bir aşk halidir, bunu böyle bildik ve böyle yaşadık. Şeref ve haysiyet gibi kavramları hep kıskançlıkla sahiplendik. Beşiktaşımız için zafer dediğimiz şeyin tabelada yer alan sayılar olmadığını, onunla yaşadığımız en güzel zaferlerin yüreğimizde yer aldığını hep hissettik. Bizler için nihai zafer denilen; asla ipi birinci göğüslemek olmadı. Düşüncelerimizi gerçekleştirecek evvellerimiz ve geleneğimiz var olduğu sürece öylesine başı dik, alnı açık, onurlu ve gurur dolu tertemiz bir geçmişi geleceğe de aktaran ve gelecekte yaşatacak olan Beşiktaşımızın var olabilmesidir; zafer. Bizim için en adil hakem Şeref Bey, en dürüst sporcu Hakkı Yeten’dir. Bunlar böyle bilinsin."
"Şiddetten yana olmadık"
''Şiddete maruz kaldık ama asla şiddetten yana olmadık. En güzel rekabetin her zaman maneviyatta yaşanması gerektiğine hep inandık'' ifadesi kullanılan açıklamada, kaybedilenin üç puandan ötesi olmadığı belirtilerek, birlik vurgusu yapıldı.

























23 Eylül 2013 Pazartesi

Sanal kargoya gözaltı

Hızlı kargo ile yurtdışından yapılan ticaret mercek altında. Bazı şirketlerin kargo eşyasını ihracat malı gösterip, devletten haksız KDV iadesi alıp almadığı inceleniyor

Uluslararası taşımacılık yapan bazı şirketlerin, kargo eşyalarını ihracat malı gibi göstererek devletten haksız yere KDV iadesi aldığı iddiaları üzerine hükümet inceleme başlattı. Gümrük ve Ticaret Bakan Hayati Yazıcı, hızlı kargo firmalarına gümrük işlemi yapmak için 15 şirkete yetki verildiğini belirterek, usulsüzlük iddiaları konusunda müfettişlerin inceleme yaptığını açıkladı.

KDV OYUNU İNCELENİYOR
Bazı şirketlerin yurtdışından kargoyla getirdiği eşyaları unutulmuş gibi göstererek vergi vermediği ortaya çıktı. Kredi kartı harcamaları da takibe alındı. Maliye ile Gümrük ve Ticaret Bakanlıkları, yurtdışından yapılan alışverişler konusunda Kredi Kartları Merkezi'nden bilgi istedi. Kargo şirketleri aracılığı ile yurtdışından yapılan alışverişler mercek altında. Mevzuata göre, yurtdışında unutulan eşyalar 'hızlı kargo' sistemiyle ülkeye getiriliyor. Bu sistemle gelen eşya en fazla 75 euro olacak. Bazı şirketler değeri düşük gösterip bunları Türkiye'ye unutulmuş eşya olarak sokuyor.

YAZICI: MÜFETTİŞ İNCELEMESİ SÜRÜYOR
Bakan Yazıcı, bazı şirketlerin kargo eşyalarını ihracat ürünü gibi göstererek devletten haksız KDV iadesi aldığı yönündeki iddialar üzerine değerlendirme yaptı. Yazıcı, "Hızlı kargo firmalarına gümrük işlemleri yapmaları hususunda bakanlığımızca yetki veriliyor. 22 Ağustos itibarıyla yetkilendirilen 15 hızlı kargo firması bulunuyor. Konuyla ilgili olarak bakanlığımıza bağlı müfettişlerin incelemeleri devam ediyor" dedi.

MEVZUAT NE DİYOR?
KDV mevzuatındaki "Varış Yeri İlkesi"nden dolayı mal ve hizmetler tüketildikleri yerde vergiye tabi. İhracat durumunda ise malın ihraç edildiği ülkede KDV hesaplanmıyor.

2013 yılı Güm Müş / Güm Müş Yrd Sınav İlanı

4458 sayılı Gümrük Kanunu hükümlerine göre yapılacak olan Gümrük Müşavirliği Ön Eleme ve Gümrük Müşavir Yardımcılığı sınavları 24 Kasım 2013 tarihinde saat 10:00’da tek oturum halinde Ankara’da yapılacağı. Sınavın hazırlık, uygulama ve değerlendirilmesi Milli Eğitim Bakanlığı Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü (YEĞİTEK) tarafından gerçekleştirileceği duyurulmuştur.

Adayların sınava girecekleri okullar 13 Kasım 2013 tarihinde www.meb.gov.tr internet adresinde ilan edilecektir.

Narenciye ürünleri ihracatı


T.C.

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI

Gümrükler Genel Müdürlüğü

 

Sayı       :52707093-140.07.03

Konu     :Narenciye ürünleri ihracatı

 

12.09.2013 / 16402

GÜMRÜK VE TİCARET BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNE

 

Akdeniz İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğinden alınan ve bir örneği ilişikte gönderilen 10.09.2013 tarihli ve 10113 sayılı yazıda, narenciye ürünlerinde hasat ve ihracat tarihlerinin Bakanlığınızca tespit edildiği; bazı üretici ve ihracatçıların kesim ve ihraç tarihleri öncesinde henüz olgunlaşmamış ve çoğu zaman düşük kaliteli ürünleri ihraç ederek Türk malı imajına zarar verdikleri ve haksız rekabete yol açtıkları; bu konuda yaşanan en büyük sorunlardan birinin de bazı ürünlerin başka ürün adı altında (örneğin, narenciye ürünlerinden limonun henüz kesim ve ihracına izin verilmediği halde erik adı altında) ihracatının yapılması olduğundan bahisle, söz konusu ürünlerin ihracatında sınır kontrollerinin azami dikkat gösterilmesi talep edilmektedir.

 

İhracat bağlantıları kurulmuş, ambalajlanması ve yüklenmesi tamamlanarak ihracata hazır hale getirilmiş, gümrük beyannamesi ihracatçı birliği tarafından onaylanmış, 4458 sayılı Gümrük Kanunu ve bağlı mevzuat hükümlerinin ihracata ilişkin hükümleri uyarınca gümrükleme işlemleri başlatılmış olan eşyanın, Türkiye Gümrük Bölgesi’nden çıkışına gümrük idaresi tarafından izin verilmemesi, yürürlükteki gümrük ve dış ticaret mevzuatı hükümlerine aykırılık oluşturmakta ve gümrük idarelerinin ihracata bu şekilde izin vermemesi şeklinde işlem yapmasına imkan bulunmamaktadır. Bu itibarla, eşyanın gümrüklenmesinden önceki aşamalarda ilgili ihracatçı birliği, Ürün Güvenliği Denetmenleri Grup Başkanlığı, ticaret borsaları, ticaret ve sanayi odaları gibi meslek kuruluşlarına yapılacak bildirimler, uyarılar ile anılan birimlerce, eşya gümrük idaresine intikal etmeden önce gerekli tedbirlerin alınabileceği yönünde Ekonomi Bakanlığına bildirimde bulunulmuştur.

Öte yandan, bazı tarım ürünlerinin kesim ve ihraç tarihine ilişkin tahditlerin aşılmasına matuf olarak ihracata konu eşyanın başka ürün adı altında beyan edilmesine yönelik muhtemel girişimler karşısında gerekli hassasiyetin gösterilmesi gerekmektedir.

Bilgi ve gereğini rica ederim.

 

 

Cenap AŞCI

Bakan a.

Genel Müdür Yardımcısı

 

 

 

EK: 1 Yazı örneği

 

 

DAĞITIM:

Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlükleri

 

 

 

 

AKDENİZ

İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği

 

Sayı       :TİM.AKİBB-GSK.YAŞMEY.2013/671 -10113

Konu     :SINIR GÜMRÜKLERİNDE İHRACAT DENETİMLERİ HK.

 

 

T.C.

Gümrükler Genel Müdürlüğü

 

 

Malumları olduğu üzere narenciye ürünlerinde hasat ve ihraç tarihleri Ekonomi Bakanlığı'nın vereceği izne tabidir. Ancak, bazı üretici ve ihracatçılar pazar boşluğundan ve dolayısıyla yüksek fiyatlardan avantaj sağlamak amacıyla kesim ve ihraç tarihleri öncesinde henüz olgunlaşmamış ve çoğu zaman düşük kaliteli ürünleri ihraç etmektedir. Bu durum, kesim ve ihraç tarihlerine riayet eden ihracatçılarımıza haksızlık olup; uluslararası pazarda Türk malı imajına çok büyük zararlar vermektedir.

Ek olarak bu hususta yaşanan en büyük sıkıntılardan biri de bazı ürünlerin (limon, üzüm, portakal vs) başka bir ürün adı altında ihraç edilmesidir. Örneğin narenciye ürünlerinden limonun henüz kesim ve ihracına izin verilmediği halde erik ürünü ismiyle ihracatının yapıldığı bilgisini Birliğimize iletilmiştir.

Bu meyanda, sınır kapılarında yapılan kontrollerde azami dikkat gösterilmesi hususunda bilgileri ve gereği müsaadelerine arz olunur.

 

 

 

İsmail ÇETİN

Genel Sekreter

İthalat Gıda Tarım Ve Hayvancılık Bakanlığı DENETİMLERİ


T.C.

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI

Gümrükler Genel Müdürlüğü

Sayı       :74428289-120..99 S 227/3055

Konu     :Denetimler.

 

12.09.2013 / 16445

GÜMRÜK VE TİCARET BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNE

 

 

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'ndan alınan 05.09.2013 tarihli ve 33584 sayılı yazı ilişikte gönderilmiştir.

Bilgilerini ve buna göre gereğini rica ederim.

 

 

 

Önder GÖÇMEN

Bakan a.

Genel Müdür Yrd. V.

 

 

 

EK:

1 - Yazı örrn. ( 1 sayfa )

 

 

 

 

 

 

 

DAĞITIM:

Tüm Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüklerine

 

 

 

 

 

 

T.C.

GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI

Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü

Sayı       :54284602-300/

Konu     :İthalat Gıda Tarım Ve Hayvancılık

Bakanlığı Denetimleri

 

 

05.09.2013 / 75105

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞINA

 

İthalat sırasında Bakanlığımızca insan sağlığı ve güvenliği ile hayvan ve bitki varlığı ve sağlığı yönünde kontrol ve denetime tabi tutulacak ürünler “2013/5 Sayılı Ürün Güvenliği ve Denetimi Tebliği” ile belirlenmiştir. İlgili tebliğin ekleri, ürünlerin tabi tutulacağı denetim ve kullanım amaçları dikkate alınarak hazırlanmıştır. Bakanlığımızca veteriner kontrolleri ile bitki sağlığı kontrollerinin, ürünlerinin Türkiye gümrük bölgesine girişinde yapılması ülkemiz hayvan ve bitki varlığı ve sağlığının korunması açısından büyük önem taşımaktadır. Diğer taraftan gıda ve yem güvenliği kontrolleri serbest dolaşıma giriş öncesi herhangi bir aşamada yapılabilmektedir.

Bakanlığımızca ithal edilerek yurt içinde serbest dolaşıma girecek olan bitkisel gıda ve yemlerin güvenirliliğine dair yapılacak resmi kontrollerin usul ve esasları 17 Aralık 2011 tarih ve 28145 sayılı Resmi Gazete ’de yayımlanan “Bitkisel Gıda ve Yem ithalatının Resmi Kontrollerine Dair Yönetmelik” ile belirlenmiştir. Söz konusu Yönetmeliğin 2’nci maddesi (b) bendi gereği Transit rejimine tabi tutulacak ürünler gıda ve yem güvenilirliği kontrollerine tabi tutulmamaktadır. Dolayısıyla 2013/5 Sayılı Ürün Güvenliği ve Denetimi Tebliği Ek-2 sayılı listede yer alan gıda, gıda ile temas eden madde ve malzemeler ile yemlerin ilgili Yönetmelik kapsamındaki resmi kontrolleri serbest dolaşıma giriş öncesi herhangi bir aşamada yapılabilmektedir.

2013/5 Sayılı Ürün Güvenliği ve Denetimi Tebliğinde aynı GTİP in Ek-2, Ek-3 ve Ek-7 listelerinin ikisinde veya üçünde de bulunduğu durumlarda zaman zaman gümrük idarelerince Türkiye gümrük bölgesine girişte kontrole tabi tutulacak ürünlerin iç gümrüklere kadar transit rejimine tabi tutulduğu veya Ek-7 veya Ek-3 te yer almadığı halde yalnızca Ek-2 listede yer alan ürünlerin Transit geçişi için Bakanlığımız birimlerinden uygunluk veya kapsam dışı yazısı talep edildiğine dair bilgiler Bakanlığımıza ulaşmış, hangi ürünlerin hangi aşamada denetimine gerektiği hususlarının açıklığa kavuşturulmasına ihtiyaç duyulmuştur.

Bu çevrede 2013/5 Sayılı Ürünlerin Güvenliği ve Denetimi Tebliği Ek-3 ve Ek-7’de yer alan ürünlerin bitki sağlığı kontrollerinin Türkiye gümrük bölgesine girişte yapılması, söz konusu ürünlerin Ek-2’de de yer alsa bile bitki sağlığı kontrolleri tamamlanmadan iç gümrüklere veya ülkemiz kara sınırlarını kullanarak bir giriş gümrüğünden diğer bir giriş/çıkış gümrüğüne transit edilmemesi; Ek-3 ve Ek-7’de yer almadığı halde yalnızca Ek-2’de yer alan ürünlerin Transit kontrollerine tabi olmadığı dolayısıyla bu ürünlerin transit geçişi için Bakanlığımız birimlerinden uygunluk veya kapsam dışı yazısı talep edilmemesi hususlarında Gümrük idarelerinin bilgilendirilmesinin yararlı olacağı değerlendirilmiştir.

Bilgilerinizi ve gereğini arz ederim.

 

 

Habib CAN

Bakan a.

Genel Müdür V.

 

 

22 Eylül 2013 Pazar

2010-6 Tebliğ'in 28.Maddesine İlişkin Uygulamalar (TURQUALITY markalarını satan ticari firmalara)

Ekonomi Bakanlığı’ndan alınan yazıda, TURQUALITY®/Marka destek programındaki firmalara yönelik, 2010/6 Tebliğinin 28. Maddesi’ne ilişkin uygulama esasları ile ilgili bilgi verilmiştir. Buna göre;

2010/6 sayılı "Yurt Dışı Birim, Marka ve Tanıtım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ" kapsamında desteklenen birimlerde 2006/4 sayılı Türk Ürünlerinin Yurtdışında Markalaşması, Türk Malı İmajının Yerleştirilmesi ve TURQUALITY®’nin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ kapsamına alınmış markaların da pazarlama ve satışının yapıldığının tespit edildiğinden bahisle, Ekonomi Bakanlığı’na yapılan müracaatlar üzerine;

2006/4 sayılı Tebliğ'in 22’nci maddesinin 2. fıkrası "Bir marka için; destek kapsamına alınan şirketle birlikte, yurtiçinde veya yurtdışında yerleşik olup, organik bağın tevsik edildiği ve Bakanlık tarafından harcama yetkisi verilen şirketler desteklenebilir." hükmünü;

37’nci maddesi; "(1)Bu Tebliğ hükümleri çerçevesinde destek kapsamına alman şirketler, destek süresi içinde ve/veya bitiminde, Bakanlık tarafından uygulanan ve bu Tebliğde yer alan destek unsurlarını içeren diğer "İhracata Yönelik Devlet Yardımlarından yararlandırılmazlar.

(2)Bu Tebliğ hükümleri çerçevesinde harcama yetkisi verilen şirketler, destek kapsamındaki markaya ilişkin harcamaları için, destek süresi içinde ve/veya bitiminde, Bakanlık tarafından uygulanan ve bu Tebliğde yer alan destek unsurlarım içeren diğer "İhracata Yönelik Devlet Yardımlarından yararlandırılmazlar." hükümlerini,

2010/6 sayılı Tebliğ’in 28'inci maddesi ise;

(1) 24/05/2006 tarihli ve 26177 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2006/4 sayılı "Türk Ürünlerinin Yurt Dışında Markalaşması ve Türk Malı İmajının Yerleştirilmesine
Yönelik Faaliyetlerin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ" çerçevesinde destek kapsamına alınmış olan şirketler (harcama yetkisi alanlar dahil) bu Tebliğ hükümlerinden yararlanamaz." hükmünü amir olduğu,

2006/4 sayılı Tebliğ kapsamında yürütülen TURQUALITY® ve Marka programları, uluslararası markalaşma potansiyeli olan firmalarımızın, üretimlerinden pazarlamalarına, satıştan satış-sonrası hizmetlerine kadar, bütün süreçleri kapsayacak şekilde yönetsel bilgi birikimi, kurumsallaşma ve gelişimlerini sağlayarak uluslararası pazarlarda kendi markalarıyla küresel bir oyuncu olabilmeleri ve söz konusu markalar aracılığıyla olumlu Türk malı imajının oluşturulması ve yerleştirilmesi amacıyla oluşturulmuş destek programları olduğu,

Bu nedenle, TURQUALITY® ve Marka programına dahil olma yetkinliğini haiz firmaların belirli stratejik planlar çerçevesinde, markalarının satış ve tanıtımını kendi dağıtım kanalları ve/veya ilgili ülkelerdeki bayi/distribütör/franchise'lar vasıtasıyla yürütmeleri beklenmekte, Türkiye'den yurtdışına açılma gayreti içerisinde olan diğer bir şirket üzerinden söz konusu faaliyetleri sürdürmeleri Bakanlığımız tarafından öncelikli değerlendirilmediği,

Bu çerçevede, 2010/6 sayılı Tebliğ kapsamında ticari bir şirketin yurtdışı biriminde birden fazla markanın yer alması ve bunların arasında 2006/4 sayılı Tebliğ kapsamında yer alan bir markanın da bulunması ticaretin tabiatı gereği düşünülse de, söz konusu birimde ağırlıklı olarak 2006/4 sayılı Tebliğ kapsamındaki markaların ticaretinin yapılıyor olması, hem 2006/4 sayılı Tebliğ hem de 2010/6 sayılı Tebliğin ruhu, amacı ve yukarıda dile getirilen hükümleri ile çelişmekte olduğu,

Öte yandan, 2010/6 sayılı Tebliğ kapsamında ticari bir şirketin yurtdışı biriminde pazarlanan Türkiye'de üretilmiş ürünler ve markalar arasında, yine ürün gamını tamamlayıcı olan ve fakat 2006/4 sayılı Tebliğ kapsamında yer alan bir arkanın/markaların bulunmasının, söz konusu birim vasıtasıyla ülkemiz ihracatının geliştirilmesine dönük nihai amacımızı engelleyici bir niteliğe bürünmemesi gerektiğinin de açık olduğu belirtilerek,

Yukarıda yapılan tüm değerlendirmeler ışığında:

(a) 2010/6 sayılı Tebliğ kapsamında desteklenen şirketlerin yurtdışı birimlerinde, birden çok sayıda marka bulunması halinde, bu marka sayısının en az yarısının 2006/4 sayılı Tebliğ kapsamına alınmamış markalar olması,

(b) Bu şartın sağlanması halinde destek hesaplaması yapılırken de, 2006/4 sayılı Tebliğ kapsamına alınmış markalar dışındaki markaların sayısının toplam marka sayısına oranlanması suretiyle söz konusu hesaplamanın yapılması gerektiği,

İfade edilmiştir.

Konuyu örneklerle açıklamak adına:

Ticaret Müşavirliği/Ataşeliği tarafından düzenlenen EK-8 Formunda, 2010/6 sayılı Tebliğ kapsamında desteklenen bir şirketin yurtdışı biriminde 8 markanın pazarlama ve satışının yapıldığı belirtilirken, anılan markaların 3 tanesinin 2006/4 sayılı Tebliğ kapsamında bulunan markalardan olması halinde; ilk şart yerine getirilmiş olmakta ve destek oranının 5/8 ile çarpılarak belirlenmesi gerekmektedir.

Yine aynı şartlar altında; bir birimde 4 markanın pazarlama ve satışının yapıldığı belirtilirken anılan markaların 2 tanesinin 2006/4 sayılı Tebliğ kapsamında bulunan markalardan olması halinde; ilk şart yerine getirilmiş olmakta ve destek oranının 2/4 ile çarpılarak belirlenmesi gerekmektedir.

Son bir örnek olarak; aynı şartlar altında; bir birimde 7 markanın pazarlama ve satışının yapıldığı belirtilirken anılan markaların 4 tanesinin 2006/4 sayılı Tebliğ kapsamında bulunan markalardan olması halinde; ilk şart yerine getirilmediğinden destek müracaatının işleme alınmaması gerektiği bildirilmektedir.

19 Eylül 2013 Perşembe

TAREKS Referans Numarası


T.C.

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI

Gümrükler Genel Müdürlüğü

Sayı : 20117910-116

Konu : TAREKS Referans Numarası

….GÜMRÜK VE TİCARET BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNE

 

………………. alınan ve bir örneği ilişikte gönderilen 11/09/2013 tarihli dilekçede özetle; bağlantınız …………………'nde ithalat işlemleri yapılan beyanname muhteviyatı eşyalardan telefon bataryası cinsi eşya için alınan TAREKS referans numarasının anılan Müdürlük tarafından kabul edilmediği belirtilmektedir.

 

Bilindiği gibi, Ürün Güvenliği ve Denetimi Tebliğleri kapsamında yapılan denetimler çerçevesinde alınması zorunlu olan 15 haneli TAREKS referans numarasının gümrük beyannamesinin 44 no'lu hanesine kaydedilmiş olması gerekmektedir. Söz konusu Tebliğlerde gümrük idarelerinin beyan edilen bu referans numaralarının doğruluğunu teyit edeceğine ilişkin herhangi bir hüküm bulunmamakta olup, ithal edilen eşyanın uygun ve güvenli olmasından, 11/07/2001 tarihli ve 24459 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun hükümlerince ithalatçı sorumludur.

 

 Bunun yanında, söz konusu Tebliğler kapsamı eşyaların ithaline ilişkin bilgiler Ekonomi Bakanlığı ile elektronik olarak paylaşılmakta, dolayısıyla beyan edilen referans numaralarının doğruluğu anılan Bakanlık tarafından kontrol edilebilmektedir.

 

Bu çerçevede, Ürün Güvenliği ve Denetimi Tebliğleri kapsamındaki TAREKS referans numarasına tabi eşyalar için öngörülen referans numarasının gümrük beyannamesinin 44 no'lu hanesine kaydedilmiş olması halinde, söz konusu numaranın ayrıca başka bir veri tabanından kontrolüne gerek bulunmamakta olup ilgide kayıtlı yazımız ve eki Ekonomi Bakanlığı'nın yazıları doğrultusunda, söz konusu TAREKS uygulamasının 19/08/2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 2013/30 ve 2013/31 sayılı Tebliğler çerçevesinde gerçekleştirilmesi hususunda gereğini rica ederim.

 

Güngör ÖZTÜRK

Bakan a.

Daire Başkanı

17 Eylül 2013 Salı

AB VE ABD ARASINDAKİ TRANSATLANTİK TİCARET VE YATIRIM ORTAKLIĞI MÜZAKERELERİ VE TÜRKİYE’YE ETKİLERİ SEMİNERİ YAPILDI

İKV, İSO ile birlikte AB ve ABD arasında görüşmelerine başlanan Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) müzakereleri ve Türkiye’ye etkileri konulu bir seminer düzenledi.
 
Seminerde İKV adına açış konuşmasını yapan İKV Yürütme Kurulu üyesi Yavuz Canevi TTIP’nin dünyanın en önemli iki ekonomisini bir araya getirecek en büyük serbest ticaret ve yatırım alanını oluşturacağını ve bu girişimin ekonomik bir adım olmasının yanında, küresel değerleri yeniden belirleyecek bir jeostratejik hamle olduğunu belirtti. Canevi birlikte dünya GSYH’sının yarısını ve dünya ticaretinin 1/3ünü oluşturan iki önemli aktörü ortak bir pazar içinde bir araya getirecek olan TTIP’nin başarı ile sonuçlanması halinde, ABD ekonomisinin yılda 95 milyar avro, AB’nin ise yılda 119 milyar avro kazanç sağlayacağının öngörüldüğünü kaydetti. AB’nin ABD pazarına ihracatının yüzde 28 oranında artması ve bu artışın özellikle motorlu taşıt, metal ürünleri, işlenmiş gıda, kimyasal ve diğer mamul ürünler sektörlerinde olmasının beklendiğini ekledi.
Canevi Türkiye açısından da önemli etkileri olacak olan bu anlaşmanın imzalanması ve Türkiye’nin dışlanması halinde, Türkiye ve AB arasındaki gümrük birliği ilişkisindeki mevcut asimetrinin artacağını söyledi. Canevi, Türkiye’nin gümrük birliği üyesi olmasına rağmen, AB’nin akdettiği serbest ticaret anlaşmaları müzakerelerine dahil edilmemesinin oluşturduğu soruna da değindi ve bugüne kadar AB’nin imzaladığı 28 STA’dan sadece 18inin Türkiye ile söz konusu üçüncü ülkeler arasında da imzalanmış olduğuna dikkat çekti.
Canevi, Almanya Münih merkezli IFO Enstitüsü tarafından yapılan araştırmaya değinerek, bu alana dahil olmaması durumunda Türkiye için olabilecek refah kaybının yüzde 2,5i bulacağını ve TTIP kapsamında Türkiye’nin yer almasının, 2023 vizyonu açısından da çok önemli bir hedefi oluşturduğunu ekledi.
  
İSO adına açış konuşmasını yapan İSO Başkan yardımcısı Ali Eren, TTIP ile birlikte ABD’nin Trans-pasifik  Ortaklığı’nı (TPP) da müzakere etmekte olduğunu ve bu anlaşmanın bu yıl içinde tamamlanmasının beklendiğini belirtti. Türkiye-AB ilişkileri bağlamında, Ankara Anlaşması’nın imzalanmasının ellinci yılını kutlamamıza rağmen hala tam üyeliğe ilişkin net bir takvimin olmadığını söyledi. Eren, Türkiye’nin gümrük birliği üyesi olmasına rağmen AB’nin akdettiği serbest ticaret anlaşmalarında söz sahibi olmamasının AB’ye olan güveni sarstığını ve üyelik takvimi ile ilgili belirsizliğin ticari hayatı olumsuz etkilediğini belirtti.
Ali Eren, öngörülen TTIP’nin dünya ekonomisinin ağırlığını tekrar bu bölgeye kaydıracağını, üretim standartlarını belirleyerek gelişmekte olan ülkelerde sınai yapısın etkileyeceğini ve maliyetleri yükselteceğini belirtti. Eren, Türkiye’nin bu süreçte yer almasının önemine değinerek, bundan sonra yapılacak tüm stratejik planlarda TTIP’nin etkilerinin dikkate alınması gerekeceğini ve iş dünyasının Türkiye’nin TTIP’de mi yer alacağı yoksa ABD ile paralel müzakerelerin mi yürütüleceği konusunun biran önce açıklığa kavuşmasını beklediğini söyledi. Son olarak, Eren, İSO’nun gerçekleşmesi beklenen müzakere sürecinde iş dünyasının da yer almasını teklif ettiğini açıkladı.
AB’nin ABD ile müzakerelerini yürüten heyetin başkan yardımcısı ve Avrupa Komisyonu Ticaret Genel Müdürlüğü ABD ve Kanada Dairesi başkanı Damien Levie, seminerde TTIP müzakereleri ile ilgili detaylı bir sunum yaptı. Levie, TTIP’nin ekonomik büyümeye ve istihdama önemli katkısı olacağını ve AB’de aile başına 545 avro ekstra gelir ortaya çıkaracağını vurguladı. Levie, TTIP’nin içermesi öngörülen alanları sıraladı ve anlaşmanın tarım ve sanayi mallarında her türlü  kısıtlama ve tarifenin ve tarife dışı engellerin kaldırılmasının yanında, yatırımların serbestleştirilmesi, hizmet ve kamu alımları sektörlerinde liberalizasyon, piyasa düzenleyici kurallarını belirlenmesi, rekabet kuralları, kamu iktisadi teşebbüsleri, işçi hakları, çevre ve enerji ve hammade kaynaklarına erişim gibi birçok farklı alanı kapsayacağını ve 21inci yüzyılın ticaret ve yatırım kurallarını belirleyeceğini belirtti. Levie müzakerelerine Temmuz ayında başlanan TTIP görüşmelerini yoğun bir şekilde devam edeceğini, müzakerelerin her aşamasında şeffaflık ve demokratik hesap verebilirlik ilkeleri içinde hareket edileceğini ve son aşamada AB üye devletleri, AP ve ABD Kongresinin de onayından geçerek yürürlüğe gireceğini açıkladı.
 
   
Levie anlaşmanın Türkiye’ye olan etkileri konusunda da TTIP’nin AB ve ABD arasında ikil bir anlaşma olduğunu, Türkiye’nin ABD ile oluşturulan yüksek düzey komite çerçevesinde müzakerelere başlamak için gerekli adımları atması gerektiğini söyledi. Levie, Türkiye’de mevzuatın büyük ölçüde AB ile uyumlu olmasının TTIP sürecinde de işine yarayacağını ve örneğin AB’nin REACH tüzüğü uyarınca üretim yapan kimya firmalarının, TTIP ile söz konusu standartların ABD tarafından tanınması halinde zorlanmadan ABD pazarına da giriş yapabileceğini belirtti.
Levie, AB ile gümrük birliği içinde olan Türkiye’nin TTIP karşısında tek gerçekçi opsiyonunun ABD ile paralel müzakereler yürütmesi olduğunu ve paralel müzakerelere başlanmasını Avrupa Komisyonu’nun da desteklediğini söyledi. Türk iş dünyasının rolüne de değinen Levie, iş dünyasının bu süreçte hükümete ve kamu yetkililerine teknik destek sağlaması gerektiğini ve ABD ile Türkiye arasında, Başbakan Erdoğan’ın Washington gezisi sırasında oluşturulmasına karar verilen üst düzey komitenin de bu süreçte önemli bir işlev görebileceğini kaydetti.
  
TEPAV Ticaret Çalışmaları Merkezi başkanı ve Türkiye’nin DTÖ nezdindeki önceki daimi temsilcisi Büyükelçi Bozkurt Aran ise, TTIP’nin gerek dünya ticareti gerekse Türkiye açısından önemini vurguladığı konuşmasında çoktaraflı ticaretin mevcut durumunun endişe verici olduğunu ve gelişmekte olan ülkelerin giderek ön plana çıktığı ve tektonik bir değişimin yaşandığı küresel sistemde, yeni oyuncuların gelişmiş ülkeler için önemli bir tehdit oluşturduğunu ifade etti. Batı ekonomilerinin krizden çıkması ve yeni istihdam alanları yaratılabilmesi için bu görüşmelerin önemine değinen Aran, TTIP’nin Trans-Pasifik Ortaklığı (TPP) ile birlikte çağımızda ortaya çıkan mega ortaklıkların en önemlisi olduğunu belirtti. Aran, yeni kurallar ve değerler yaratacak olan TTIP’nin “oyun değiştirici (game changer)” etkisi olacağını vurguladı. Aran, TTIP müzakerelerinde üzerinde uzlaşılması özellikle zor olacak konuların yatırımlar, mali hizmetler, tarım, sübvansiyonlar, çevre, kamu alımları, devlet teşekkülleri, hizmetler gibi alanlarda yoğunlaşacağını belirtti.
  
Büyükelçi Bozkurt Aran, TTIP müzakerelerinin izleyeceği yol ve genel formatı için, Güney Kore ve ABD arasında imzalanan KORUS serbest ticaret anlaşmasının bir model teşkil edeceğini belirtti.  Türkiye’nin ABD ile paralel müzakereler yürütmesi halinde, AB ile mevzuat uyumunun bir avantaj olacağına değinen Aran, Türkiye ve AB kuralları arasında halen yüzde 55 düzeyinde olan uyumun yüzde 100e çıkarılması gerektiğini vurguladı. Türkiye’nin TTIP sürecinde yer alması suretiyle doğabilecek olumsuz etkilerin minimize edilmesi için birtakım önerileri masaya koyan Aran, TTIP’nin etki analizi çalışmalarına Türkiye’nin de dahil edilmesini, Türkiye ve AB arasındaki gümrük birliği ortak komitesinin güçlendirilmesini, AB’nin ticaret politikası komitesi toplantılarına oy hakkı olmasa da Türkiye’den de bir yetkilinin katılmasının sağlanmasını ve yalnız AB nezdinde değil ABD nezdinde de lobi çalışmalarına ağırlık verilmesini önerdi.
 
Son olarak söz alan Türk Amerikan İşadamları Derneği Başkanı Ekim Alptekin konuşmasında, TTIP’de Türkiye’nin yer almasını İkinci Dünya Savaşı sonrasında ABD’nin uyguladığı Marshall Planı’na katılmasına benzetti. Alptekin, Türkiye’nin de sürece dahil edilmesi hususunda AB’den destek göremeyince, Türkiye’nin ABD’ye yöneldiğini ve ABD Ticaret ve Dışişleri Bakanlıkları ve özellikle ABD Kongresi nezdinde yapılacak çalışmaların belirleyici olacağını vurguladı. Ekim Alptekin, ABD Temsilciler Meclisi’nden Türkiye’nin TTIP müzakerelerinden olumsuz etkilenmemesi hususunda gereğinin yapılmasını tavsiye eden bir tezkerenin çıkmasının çok faydalı olacağını belirtti ve çalışmaların özellikle Kongre üyelerine yönelik olmasını önerdi.
  
Seminerde yapılan sunumlar için lütfen tıklayınız.

Gümrük Dış Ticaret Lojistik ve Ortak Transit Danışmanlığı


Merhaba

Gümrük Dış Ticaret ,Lojistik ve Ortak Transit gibi karmaşık iş süreçlerini Teorik ve Pratikle İçselleştirmiş Gümrük Müşaviri olarak Profesyonel Anlamda Uzak veya Yakında Danışmanlık Hizmeti almak isteyenler Lütfen benimle irtibata geçebilirsiniz.

cemsinanguzel@hotmail.com
cemsinanguzel@gmail.com


2013/15 SYILI GENELGE Üç yıldan az süredir faaliyette bulunan firmaların

T.C. 
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI 
Risk Yönetimi ve Kontrol Genel Müdürlüğü 
 
 
Sayı  : 56358280-10.06.02                                                                                         10/09/2013 
                                                                                               
Konu: Üç yıldan az süredir faaliyette bulunan firmaların 
             yetkilendirilmiş yükümlü sertifikası başvuruları 
 
 
 
 
GENELGE 
(2013/15) 
 
 
10/01/2013  tarihli  ve  28524  sayılı  Resmi  Gazete'de  yayımlanan  Gümrük  İşlemlerinin 
Kolaylaştırılması Yönetmeliğinin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında, aynı maddenin ikinci 
ve üçüncü fıkralarda belirtilenler hariç olmak üzere, üç yıldan daha kısa süredir faaliyette 
bulunan  firmalara yetkilendirilmiş yükümlü statüsü tanınabilmesi için gereken ilave şartları, 
öncelikle  sermaye  büyüklükleri  esas  alınmak  üzere  belirlemeye  Bakanlığımız  yetkili 
kılınmıştır. 
 
 Üç yıldan az süredir faaliyette bulunan firmalar adına yetkilendirilmiş yükümlü sertifikası 
düzenlenebilmesi için Yönetmeliğin 5 ila 8 inci maddelerinde belirlenmiş koşulların yanı sıra 
aşağıdaki koşulların da karşılanması gerekir. 
 
1) Başvuru tarihi itibariyle en az 50.000.000 TL tutarında sabit sermaye yatırımı yapılmış 
olması, 
2)  Başvuru tarihi itibariyle en az 15.000.000 TL tutarında ödenmiş sermayesinin bulunması, 
3) Bir yıl veya daha fazla süredir faaliyette bulunulması halinde başvuru tarihinden önceki son 
hesap döneminde aktif toplamının 75.000.000 TL veya net satışlarının 125.000.000 TL 
olması, 
4) Başvuru tarihinden geriye dönük son bir yıllık dönemde herhangi bir ay içerisinde en az 30 
beyanname kapsamında işlem yapılmış olması, 
5) İki yıl ve daha fazla süredir faaliyette bulunulması halinde başvuru tarihinden önceki son 
hesap döneminin zararla kapatılmamış olması. 
 
Yukarıda yer alan koşullardan (1), (3) ve (5) no.lu koşulların karşılandığının tevsiki için 
aşağıdaki belgelerin yetkilendirilmiş yükümlü sertifikası başvurusu ile birlikte Risk Yönetimi 
ve Kontrol Genel Müdürlüğüne iletilmek üzere ilgili Bölge Müdürlüğüne ibrazı gerekir. 
 
1)30/12/2011 tarihli ve 28158 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 Sıra No.lu Onaylanmış 
Kişi Statüsüne İlişkin Gümrük Genel Tebliği'nin 7 no.lu ekinde yer alan örneğe uygun olarak 
düzenlenmiş yeminli mali müşavirce onaylı belge. 
2) Başvuru tarihinden önceki son hesap dönemine ait bilanço ve gelir tablosunun bağlı olunan 
vergi dairesince onaylı örneği. 
 
 
Söz konusu koşulların karşılanıp karşılanmadığı, Yönetmeliğin 12 nci maddesi uyarınca 
Bölge  Müdürlüklerince  yapılan  ön  incelemenin  tamamlanarak  başvuru  dosyasının  Risk 
Yönetimi ve Kontrol Genel Müdürlüğüne intikalini müteakip 10 iş günü içerisinde Genel 
Müdürlükçe incelenir.  
 
Yönetmeliğin 5 ila 8  inci maddelerine ilişkin olarak  yapılan incelemeler saklı kalmak 
kaydıyla, bu Genelge uyarınca yapılacak incelemenin sonucuna bağlı olarak üç yıldan az 
süredir  faaliyette  bulunan  başvuru  sahipleri  adına  yetkilendirilmiş  yükümlü  sertifikası 
düzenlenip düzenlenemeyeceğine karar verilir. 
 
Bilgi ve gereğini rica ederim. 
 
 
                                                                                                            
 
 
Ziya ALTUNYALDIZ 
                                                                                                                         Bakan a.    
                                                                                                                               Müsteşar            

AB Ukrayna arasında Serbest Ticaret’te sona yaklaşılıyor

ab-bayrak-haritaUkrayna Avrupa Birliği ile Ortaklık anlaşmasına çok yakın. Avrupa Birliği ile serbest ticareti de öngören Ortaklık Anlaşması’nda sona yaklaşılıyor.
Konu ile ilgili açıklamalarda Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç “herşeyin sonuca doğru gittiğini” söyledi.
Önceki gün Ukrayna’nın batı şehirlerinden Lutsk’ta açıklamalarda bulunan Yanukoviç, AB ile görüşmelere ilişkin olarak “Çözemeyeceğimizi hiçbir sorunumuz yok. Bugün herşey sonuca doğru gidiyor” diye konuştu.
“Anlaşma paraf edildi, imza bekleniyor”
Anlaşmanın uzmanlar seviyesinde iki taraf arasında paraf edildiğini kaydeden Viktor Yanukoviç, “şimdiki konu anlaşmanın imzalanması. Sonra AB ülkeleri ve Ukrayna parlamentosu tarafından onaylanması süreçleri var. Ardından anlaşma yürürlüğe girecek” dedi.
Yanukoviç, Ukrayna’nın Avrupa ile entergasyon sürecinin 10 yılı aşkın süredir devam ettiğini, bu süre içinde, başta hukuk sistemi olmak üzere Avrupa standartlarına yaklaşıldığını söyledi.
Ukrayna Devlet Başkanı Yanukoviç, Avrupa ile entegrasyonun, aralarında Gümrük Birliği’nin de (Rusya, Kazakistan, Belarus) bulunduğu diğer uluslararası birliklerle işbirliğine engel olmaması gerektiğini ifade etti.
Yanukoviç, Ukrayna’nın Gümrük Birliği ile bir işbirliği memorandumu imzaladığını hatırlatarak, şu andaki sürecin belgelerin incelenmesini içerdiğini söyledi.
Daha fazla bilgi için:
http://korrespondent.net/ukraine/politics/1602650-yanukovich-o-peregovorah-s-evrosoyuzom-vse-idet-k-zaversheniyu
ukrturk.

16 Eylül 2013 Pazartesi

ABD Ticaret Temsilcisi Froman, TTIP'ye İlişkin Açıklamalarda Bulundu

ABD Ticaret Temsilcisi Michael B. Froman tarafından yapılan açıklamada, ABD ile AB arasında gerçekleştirilmesi planlanan Trans-Atlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı'nın Avrupa ekonomisinin büyümesinde önemli bir adım olduğu ancak, bu konunun Avrupa?nın büyüme stratejisi bütün olarak değerlendirildiğinde bir parçayı oluşturduğuna dikkat çekerek Avrupa'nın ekonomik hastalığının çaresi olarak görülmemesi gerektiğini belirtti.
 
Bunun dışında, AB tarafından finansal hizmetler konusundaki düzenlemelerin müzakerelere dâhil edilmesi gerektiği ABD tarafından ise müzakerelerde tartışma konuları arasında yer almaması gerektiği dikkat çeken gelişmeler arasında. ABD tarafından finansal hizmetler konusundaki düzenlemelerin ikili ilişkiler bazında Finansal İstikrar Yönetimi gibi forumlarda ele alınması hususu vurgulanıyor. Ayrıca, ABD tarafından Fransa'nın film endüstrisini korumak amacıyla başta yer aldığı görsel-işitsel ve kültürel hizmetlerin müzakereler kapsamının dışında tutulması konusunda ise söz konusu konuların müzakereler dışında tutulması halinde müzakerelerin bir bütün olarak tamamlanamayacağı ifade ediliyor. AB ile ABD'nin birlikte uzun yıllardan beri ticaret ve yatırım alanında engellerin kaldırılması yönünde çalıştığı ve müzakerelerin tamamlanacağı bir tarih belirtilmesi konusu için ise çok erken olduğu belirtilen diğer önemli konular arasında.
Kaynak : WTD

1975 TIR Sözleşmesinde Değişiklik

1975 TIR Sözleşmesinde Değişiklik
Amendment to the Customs Convention on the International Transport of Goods Under Cover of TIR Carnets (TIR Convention, 1975)
Devamını Okumak İçin Tıklayınız...  

13 Eylül 2013 Cuma

ABD GÜMRÜK UYGULAMALARI


 

Türkiye İhracatçılar Meclisi'nden alınan bir yazıda, T.C. Ekonomi Bakanlığı'ndan alınan bir yazıya atfen, Amerika Birleşik Devletleri (A.B.D.) tarafından yapılan ithalatta bildirim zorunluluğuna ilişkin olarak A.B.D. Gümrük ve Sınır Güvenliği Birimi (CBP) tarafından 9 Temmuz 2013 tarihinden itibaren yeni bir uygulamaya geçildiği ifade edilmektedir.

Yazıda devamla, "İthalatçı Güvenliği Bilgi Girişi - Importer Security Filing” olarak bilinen söz konusu uygulamaya göre, A.B.D.'ye ihraç edilecek ürünlerin A.B.D. limanlarına varışı öncesinde CBP'ye bilgi verilmesinin gerekmekte olduğu, A.B.D.'li ithalatçılar tarafından hatalı, eksik ya da geç doldurulan bildirim formları için 5.000 A.B.D. Doları para cezası uygulanacağı bildirilmekte olup, bu çerçevede ABD'de yerleşik alıcılarla yapılacak satış sözleşmelerinde, "ABD makamlarına bildirim yapma sorumluluğunun ithalatçı firmada olduğu” ibaresi eklenmesinin bu bildirimin yapılmamasından doğabilecek zaman ve para kayıplarının önüne geçilmesi açısından faydalı olacağı düşünülmektedir.

 

Söz konusu uygulamaya ilişkin bilgiler içeren bir not ekte iletilmekte olup, uygulamaya ilişkin ayrıntılı bilgiye aşağıdaki internet bağlantısından ulaşılabileceği hususunda bilgilerini rica ederim.

Saygılarımla,

Ek 1: A.B.D Gümrük Uygulamalarına ilişkin bilgi notu (2 sayfa)

Ek 2: İthalatçı Güvenliği Bilgi Girişi için bilgi notu (3 sayfa)

Detaylı Bilgi İçin:

http://www.cbp.gov/xp/cgov/newsroom/news_releases/national/06072013_6.xml

12 Eylül 2013 Perşembe

Halkalı Gümrük Müdürlüğü Büyükçekmece'ye Taşınacak

Halkalı Gümrük Müdürlüğü yeni tesislerinin (lojistik merkezi) temeli, 17 Eylül Salı günü törenle atılacak. Açılışa Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, milletvekilleri, bürokratlar ile oda ve borsa başkanları  katılacak.

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Türkiye'den Avrupa ülkelerine kara ve demiryolu ile taşınan eşyanın büyük bölümünün gümrük işlemlerinin Halkalı Gümrük Müdürlüğünden yapıldığını, geçen yılki 152 milyar dolarlık toplam ihracatın 21 milyar doları, 237 milyar dolarlık toplam ithalatın da 17 milyar dolarının buradan gerçekleştirildiğini belirtti.

Gümrük ve Ticaret Bakanı Yazıcı: "Halkalı Gümrük Müdürlüğü'nün Büyükçekmece'ye taşınması ile dış ticaretin olumlu yönde gelişmesini bekliyoruz" diye konuştu.    

Halkalı Gümrük Müdürlüğünün şehir içinde kalması nedeniyle trafiğin bu durumdan olumsuz etkilendiğini ifade eden Yazıcı, şunları kaydetti: "Buraya gelen ve giden TIR'ların gümrük sahasına giriş ve çıkışlarında fiziki koşullar ve gümrük sahasının yetersizliğinden kaynaklanan olumsuzlukların yanı sıra bu taşıtların şehir trafiğine çıkış saatlerine ilişkin taşıyıcı firmalarla ilgili şikayetlere neden olmaktadır. Bu olumsuzlukların bertaraf edilebilmesi ve artan ithalat-ihracat işlemlerinin daha hızlı ve kaliteli gümrük hizmet sunumu ile sağlanabilmesi amacıyla Halkalı Gümrük Müdürlüğünün İstanbul dışında uygun bir güzergah üzerine taşınması ihtiyacı doğmuştur." 

Yazıcı, Halkalı Gümrük Müdürlüğünün Büyükçekmece'ye taşınması ile hizmet kalitesinin artırılması, ülkenin imajının olumlu yönde değişmesi, gümrük kontrollerinde etkinliğin artırılması ve dış ticaretin olumlu yönde gelişmesinin beklendiğine işaret ederek, yeniden yapılandırılıp hizmete sokulacak gümrük kapısı için bütçeden hiçbir kaynak ayrılmadığını bildirdi. Bakan Yazıcı, "Halkalı Gümrük İdaresinin, yeniden yapılandırılacak gümrük tesislerine taşınması ile bütün ithalat ve ihracat gümrük hizmetlerinin topluca karşılanacağı bir lojistik üs haline gelecektir" ifadesini kullandı.

Türkiye'nin dış ticaret hacminin her yıl büyümesi, 2023 yılı ihracat hedefinin 500 milyar dolar ve dış ticaret hacmi hedefinin ise 1 trilyon dolar olması, orta ve uzun vadede Halkalı Gümrük Müdürlüğü'nün önemini bir kat daha artırdı. Bu vizyon kapsamında, dış ticaretimizin yıllık yaklaşık 40 milyar dolarının gerçekleştirildiği yeni Halkalı Gümrük Müdürlüğü Tesislerine ait yatırımların bir yıl içinde tamamlanması planlandı. 

Halkalı Gümrük Müdürlüğü

Yapılacak yeni gümrük kompleksi, toplam 215 bin 834 metrekare gümrüklü alan ve 64 bin 676 metrekare kapalı alana sahip olacaktır. 

Sirkeci Gümrük Müdürlüğü’nün 1983 yılında Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletme Müdürlüğü’ne hizmet vermesi için Halkalı’ya taşınması sonucu kurulan bir gümrük idaresi olan Halkalı Gümrük Müdürlüğü, önce Halkalı Giriş Gümrük Müdürlüğü olarak faaliyete başladı. 2000 yılında Halkalı Çıkış Gümrük Müdürlüğü ile 2006 yılında Halkalı Tekstil İhtisas Gümrük Müdürlüğü ile birleştirilerek faaliyetine devam etmiştir.  Şu an, 29/11/2011 tarihli ve 2011/2474 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kurulan İstanbul Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğüne bağlı bulunan Gümrük Müdürlüğü, TCDD İşletme Müdürlüğü mülkiyetindeki toplam 150 dönüm gümrüklü sahada hizmet vermektedir.

Modernizasyon sonrası Halkalı Gümrük Müdürlüğü Tesisleri; x-ray araç ve kargo tarama sistemleri, araç plaka okuma sistemleri, kartlı geçiş sistemleri, kapalı devre kamera sistemi, elektronik kantarlar ve benzeri yenilikleri içeren modern teknik bir alt yapı, depolama alanları, taşımacılık sektörü firmaları için ofis alanları, restoran, banka, sigortacılık gibi hizmetlerinin sunulduğu, kullanıcıların her türlü ihtiyacının karşılanacağı tesislere kavuşacak.
Halklı Gümrük İdaresi'nin Dış ticaret hacmi, tahsil edilen vergiler ve işlemi yapılan beyannamelere ilişkin tablolar aşağıdadır (2013 verileri ilk 8 ayı kapsamaktadır):

10 Eylül 2013 Salı

Rusya Ağustos ayında Avrupa'da en fazla otomobil satılan ülke oldu

 


  • Avtostat verilerine göre Ağustos ayında Rusya'da 222-225 bin civarında otomobil ve 13-15 bin civarında hafif ticari araç satıldı. Öte yandan, Alman Otomotiv Sanayi Derneği VDA'nın verilerine göre, Almanya'da Ağustos ayında 211,044 adet otomobil satıldı (-%5,5). Böylece Rusya Ağustos ayında Avrupa'da en çok otomobilin satıldığı ülke oldu.
  • Kuzey Irak Bölgesine İhracat Yapan Firmaların Dikkatine

    Kuzey Irak Bölgesine İhracat Yapan Firmaların Dikkatine

    Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi (KIBY) tarafından gerçekleştirilmekte olan sevk öncesi inceleme uygulaması çerçevesinde; mobilyalarda sevk öncesi incelemenin önce 1 Temmuz 2013 tarihine, daha sonra Kuzey Irak tarafındaki hazırlıkların tamamlanmaması nedeniyle 1 Ekim 2013 tarihine ertelendiği Bakanlığımızca duyurulmuştu.

    Bu defa, bazı ülkelerin talebi üzerine mobilyalarda sevk öncesi inceleme uygulamasının 31 Aralık 2013 tarihine kadar ertelendiği KIBY Planlama Bakanlığından öğrenilmiştir.

    Diğer taraftan, adı geçen Bakanlık yetkililerince ayrıca, 2014 model ve sonrası nakliye taşıtları ve kamyonlarda hava yastığı ile ABS fren sistemi bulunması gerektiği ve taşıtların ithalatta tabi olacakları diğer şartları da içeren bir mevzuat oluşturma çalışmasının yürütüldüğü belirtilmiştir.

    DİİB-Dahilde İşleme İzin Belgesinde OYUNCAK

    DİİB-Dahilde İşleme İzin Belgesinde OYUNCAK
     
    İst. Hub. Bak. Yağ. Toh. İhr. Birliği E.Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü Tarım Dairesi Başkanı ile yapmış olduğu görüşmede,Dahilde İşleme İzin Belgesi ile "oyuncak” ithal ederek "oyuncaklı sürpriz yumurta” ihracatı yapacak firmalarımızın belge başvurularında ihraç edilecek ürün tanımını "üstü çikolata kaplı içi sürpriz oyuncaklı yumurta” şeklinde yapmaları durumunda belge başvurularının müspet olarak değerlendirilecektir.

    Dahilde İşleme İzni kapsamında etiket ithali


    T.C.
    GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI
    Gümrükler Genel Müdürlüğü
    Sayı : 41208501-010.06.02 06.09.2013
    Konu : Dahilde İşleme İzni kapsamında etiket ithali
    GENELGE
    (2013/43)
     
    Bakanlığımıza intikal eden sorunlardan, 2006/12 sayılı Dahilde İşleme Rejimi Tebliğinin 14 üncü maddesi kapsamında dahilde işleme izni ile ithali yapılan etiketlerin, tekstil sektöründe yaşanan uluslararası rekabet koşulları ile sürekli ve hızlı değişen sipariş talepleri nedeniyle ithalini müteakip Dahilde İşleme Talep Formu'nda kayıtlı olan firma tesislerinden başka yerlerde ve başka bir firma tarafından üretim sürecinin yapılması gerektiği, ancak dahilde işleme izninin alınması sırasında bu hususun öngörülemediği ve her defasında gümrük idaresine bildirimde bulunulması yükümlülüğünün firmaların siparişlerinde gecikmelere sebep olduğu ve bu suretle de sıkıntılar yaşandığı anlaşılmıştır.
     
    2006/12 sayılı Dahilde İşleme Rejimi Tebliğinin "Tanımlar" başlıklı 3 üncü maddesinde yan sanayici, dahilde işleme izin belgesinde/dahilde işleme izninde taahhüt edilen ihraç ürününün tamamını ya da bir kısmını üreten, belgede/izinde kayıtlı ancak belge/izin sahibi olmayan firma olarak tanımlanmıştır.
     
    Ancak, dahilde işleme izin hak sahibince etiketlerin ithalini müteakip, bu etiketlere ilişkin işleme faaliyetinin Dahilde İşleme İzin Talep Formu'nda kayıtlı olmayan yan sanayiciye yaptırılması durumunda, dahilde işleme izin sahibi ile yan sanayici firma arasında düzenlenmiş bir sözleşme olması gerekmekle birlikte, bahse konu sözleşmenin anılan Tebliğin 46 ncı maddesinin 3 üncü fıkrasında belirtilen herhangi bir inceleme, denetim veya soruşturmadan önce düzenlenmiş olması gerekmektedir.
     
    Anılan Tebliğin "Gümrük İdaresince Yapılacak İşlemler" başlıklı 31 nci maddesi ile dahilde işleme izni kapsamındaki ihracata ilişkin gümrük beyannamesi üzerinde yan sanayici unvanının yazılması kaydıyla gümrük idaresince ihracata izin verileceği hüküm altına alındığından, bu ibarenin ihracata ilişkin gümrük beyannamesi üzerine kaydedilmesi bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır.
     
    Ayrıca, bahse konu etiketlere ilişkin işlemlerin Dahilde İşleme İzni Talep Formunda kayıtlı olmayan yan sanayici tarafından yapılması durumunda mezkur Tebliğin Belgenin/iznin revizesi başlıklı 19 uncu maddesi uyarınca yan sanayici bilgisinin dahilde işleme izni taahhüt hesabının kapatılmasından önce bahse konu Forma derc edilmesi ve Tebliğin Dahilde İşleme İzni almak İçin Gerekli Bilgi ve Belgelere ilişkin Ek-1 de yer alan bilgi ve belgelerin ilgili gümrük idaresine ibraz edilmesi gerekmektedir.
     
    Bilgi ve gereğini rica ederim.
     
    Ziya ALTUNYALDIZ
    Bakan a.
    Müsteşar
    DA Ğ I T I M
    Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlükleri
     

    8 Eylül 2013 Pazar

    KOTRA STA SEMİNER

    31 Ağustos Cumartesi günü Kotra tarafından Türkiye-Güney Kore Serbest Ticaret Anlaşmasının anlatıldığı bir seminer düzenlendi.  CNR Fuar Merkezinde yapılan seminerde açılış konuşmasını Güney Kore Ticaret Sanayi ve Enerji Bakanlığı Genel Direktörü Dong Jun Shin’in ve İTO Başkanı İbrahim Çağlar’ın yaptığı seminerde iki ülke arasındaki Ticari ilişkilerin durumu ve Serbest Ticaret Anlaşması sonrasında gelebileceği  hacim tartışıldı. SeminereIMG-20130831-00198IMG-20130831-00197IMG-20130831-00196IMG-20130831-00195 Güney Kore Gümrük Genel Müdürlüğü Direktörü Seung Pil Lee, Ekonomi Bakanlığı AB Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Pınar Ersen Rousk, Marmara Üniversitesi İngilizce İktisat Bölümünden Doçent Dr. Mahmut Gökçe, Kotra İstanbul Ofisi Müdür Yardımcısı Selin Demir, Gümrük Müşaviri Cem Sinan Güzel konuşmacı olarak katıldılar.

    3 Eylül 2013 Salı

    Gümrük Müşavirliği Ön Eleme ve Gümrük Müşavir Yardımcılığı Sınavları Ön Kayıt Duyurusu

    4458 sayılı Kanunun Geçici 6. maddesi gereğince 2013 yılında yapılması planlanan gümrük müşavirliği ön eleme ve gümrük müşavir yardımcılığı sınavlarına başvuracak adayların ekte yer alan başvuru formunu doldurarak form ekinde yer alan diğer belgelerle birlikte 04-18 EYLÜL 2013 tarihleri arasında kayıtlı bulundukları Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüklerine müracaat ederek ön kayıt yaptırmaları gerekmektedir.

    Belirtilen tarihlerde ön kayıt yaptırmayan adayların sonraki sınav müracaatları kabul edilmeyecektir.

    2013 SINAV BAŞVURU FORMU için tıklayınız...







    2 Eylül 2013 Pazartesi

    OECD'nin iki yıldızı Türkiye ve Kanada

    DEİK Türk-Kanada İş Konseyi Toplantısı'nda Kanada ile Türkiye arasındaki ticaret hacminin artırılması hedeflenirken, Konsey Başkanı Yılmaz Ergüden, 'OECD ülkeleri içinde bankaları batmayan iki ülke Kanada ve Türkiye. Bu kamu sektörünün ve bankacılık düzenlemelerinin ne kadar ciddiye alındığının göstergesi' dedi.
    Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türk-Kanada İş Konseyi Başkanı Yılmaz Argüden, 2008 krizinden bu yana, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ülkeleri içerisinde bankaları batmayan iki ülkenin Kanada ve Türkiye olduğunu belirterek, 'Bu bir yerde kamu sektörünün ve bankacılık düzenlemelerinin ne kadar ciddiye alındığının da güzel bir göstergesi' dedi.
    ABD İLE SERBEST TİCARET OLMALI
    Argüden, Türkiye ve Kanada'nın birbirlerinin 1930'lardaki ihracatçısı konumunda bulunduğunu ve ticarette ilerleme fırsatının daha fazla olduğunu söyledi. Argüden, ticaret hacmindeki zayıflığın en önemli nedenlerinden birinin mesafe olduğunu aktararak, 'En önemli konu mesafe, taşımayı daha pahalı hale getiriyor. Bu bir tanesi ama aynı zamanda bakış açısındaki mesafenin de bir farklılık olduğu kanısındayım. Kanada, yanıbaşında ABD gibi ciddi bir pazar olduğu için, özellikle ihracatta odağını tamamen ABD'ye çevirmiş bir ülke. İthalatının yüzde 85'inden fazlasını ABD'den yapıyor, tamamen oraya entegre olmuş bir yapısı var' ifadelerini kullandı.
    ÇEVRE ÜLKELERDE İŞBİRLİĞİ
    Argüden, 'Türkiye dünyanın 17. büyük ekonomisi ama Kanada'yla 2 milyar dolarlık bir ticaret hacmimiz var' diye konuştu. Argüden, Kanada ve Türkiye'nin benzer birçok yönü olduğunu belirterek, 'Kanada ve Türkiye arasında başka işbirliği potansiyeli olan konularda sadece Türkiye açısından değil, Türkiye'yi bölgesel açıdan da düşünmek lazım. Çünkü altyapı projelerinde Kanada'nın finansman potansiyeli çok yüksek. Teknolojik açıdan da gelişmiş bir yapıları var. Bunu hem Türkiye'de hem de çevre ülkelerdeki altyapı projelerine Türk şirketleriyle birlikte taşıma imkanları daha yaygın olabilir' dedi.
    İş hacmi artacak
    Türk göçmenlerin Kanada'da birçok alanda çalıştığını dile getiren Yılmaz Argüden, 'Önümüzdeki dönemde iş hacmimizi artıracaktır diye umuyoruz. Türk-Kanada ilişkilerinin önümüzdeki dönemde daha da gelişeceğine inanıyorum' dedi. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre Kanada'ya, geçen yıl 829 milyon 474 bin dolar ihracat yapıldı. Bu rakamla Kanada, Türkiye'nin ihracat yaptığı 248 ülke sıralamasında 42. sırada yer aldı.
    Madencilik yükselen yıldız
    Argüden, Türkiye'nin madencilik alanında son dönemlerin yükselen yıldızlarından biri olduğuna işaret ederek, 'Kanadalılar Türkiye'de birçok alanda yatırım yapıyorlar ama özellikle madencilik konusundaki deneyimleri üst düzeyde. Oradaki bilgi birikimini daha etkili bir şekilde değerlendirmek, madencilik konusundaki çalışmaların daha verimli gerçekleştirilmesine fayda sağlayacaktır' dedi.