22 Eylül 2013 Pazar

2010-6 Tebliğ'in 28.Maddesine İlişkin Uygulamalar (TURQUALITY markalarını satan ticari firmalara)

Ekonomi Bakanlığı’ndan alınan yazıda, TURQUALITY®/Marka destek programındaki firmalara yönelik, 2010/6 Tebliğinin 28. Maddesi’ne ilişkin uygulama esasları ile ilgili bilgi verilmiştir. Buna göre;

2010/6 sayılı "Yurt Dışı Birim, Marka ve Tanıtım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ" kapsamında desteklenen birimlerde 2006/4 sayılı Türk Ürünlerinin Yurtdışında Markalaşması, Türk Malı İmajının Yerleştirilmesi ve TURQUALITY®’nin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ kapsamına alınmış markaların da pazarlama ve satışının yapıldığının tespit edildiğinden bahisle, Ekonomi Bakanlığı’na yapılan müracaatlar üzerine;

2006/4 sayılı Tebliğ'in 22’nci maddesinin 2. fıkrası "Bir marka için; destek kapsamına alınan şirketle birlikte, yurtiçinde veya yurtdışında yerleşik olup, organik bağın tevsik edildiği ve Bakanlık tarafından harcama yetkisi verilen şirketler desteklenebilir." hükmünü;

37’nci maddesi; "(1)Bu Tebliğ hükümleri çerçevesinde destek kapsamına alman şirketler, destek süresi içinde ve/veya bitiminde, Bakanlık tarafından uygulanan ve bu Tebliğde yer alan destek unsurlarını içeren diğer "İhracata Yönelik Devlet Yardımlarından yararlandırılmazlar.

(2)Bu Tebliğ hükümleri çerçevesinde harcama yetkisi verilen şirketler, destek kapsamındaki markaya ilişkin harcamaları için, destek süresi içinde ve/veya bitiminde, Bakanlık tarafından uygulanan ve bu Tebliğde yer alan destek unsurlarım içeren diğer "İhracata Yönelik Devlet Yardımlarından yararlandırılmazlar." hükümlerini,

2010/6 sayılı Tebliğ’in 28'inci maddesi ise;

(1) 24/05/2006 tarihli ve 26177 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2006/4 sayılı "Türk Ürünlerinin Yurt Dışında Markalaşması ve Türk Malı İmajının Yerleştirilmesine
Yönelik Faaliyetlerin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ" çerçevesinde destek kapsamına alınmış olan şirketler (harcama yetkisi alanlar dahil) bu Tebliğ hükümlerinden yararlanamaz." hükmünü amir olduğu,

2006/4 sayılı Tebliğ kapsamında yürütülen TURQUALITY® ve Marka programları, uluslararası markalaşma potansiyeli olan firmalarımızın, üretimlerinden pazarlamalarına, satıştan satış-sonrası hizmetlerine kadar, bütün süreçleri kapsayacak şekilde yönetsel bilgi birikimi, kurumsallaşma ve gelişimlerini sağlayarak uluslararası pazarlarda kendi markalarıyla küresel bir oyuncu olabilmeleri ve söz konusu markalar aracılığıyla olumlu Türk malı imajının oluşturulması ve yerleştirilmesi amacıyla oluşturulmuş destek programları olduğu,

Bu nedenle, TURQUALITY® ve Marka programına dahil olma yetkinliğini haiz firmaların belirli stratejik planlar çerçevesinde, markalarının satış ve tanıtımını kendi dağıtım kanalları ve/veya ilgili ülkelerdeki bayi/distribütör/franchise'lar vasıtasıyla yürütmeleri beklenmekte, Türkiye'den yurtdışına açılma gayreti içerisinde olan diğer bir şirket üzerinden söz konusu faaliyetleri sürdürmeleri Bakanlığımız tarafından öncelikli değerlendirilmediği,

Bu çerçevede, 2010/6 sayılı Tebliğ kapsamında ticari bir şirketin yurtdışı biriminde birden fazla markanın yer alması ve bunların arasında 2006/4 sayılı Tebliğ kapsamında yer alan bir markanın da bulunması ticaretin tabiatı gereği düşünülse de, söz konusu birimde ağırlıklı olarak 2006/4 sayılı Tebliğ kapsamındaki markaların ticaretinin yapılıyor olması, hem 2006/4 sayılı Tebliğ hem de 2010/6 sayılı Tebliğin ruhu, amacı ve yukarıda dile getirilen hükümleri ile çelişmekte olduğu,

Öte yandan, 2010/6 sayılı Tebliğ kapsamında ticari bir şirketin yurtdışı biriminde pazarlanan Türkiye'de üretilmiş ürünler ve markalar arasında, yine ürün gamını tamamlayıcı olan ve fakat 2006/4 sayılı Tebliğ kapsamında yer alan bir arkanın/markaların bulunmasının, söz konusu birim vasıtasıyla ülkemiz ihracatının geliştirilmesine dönük nihai amacımızı engelleyici bir niteliğe bürünmemesi gerektiğinin de açık olduğu belirtilerek,

Yukarıda yapılan tüm değerlendirmeler ışığında:

(a) 2010/6 sayılı Tebliğ kapsamında desteklenen şirketlerin yurtdışı birimlerinde, birden çok sayıda marka bulunması halinde, bu marka sayısının en az yarısının 2006/4 sayılı Tebliğ kapsamına alınmamış markalar olması,

(b) Bu şartın sağlanması halinde destek hesaplaması yapılırken de, 2006/4 sayılı Tebliğ kapsamına alınmış markalar dışındaki markaların sayısının toplam marka sayısına oranlanması suretiyle söz konusu hesaplamanın yapılması gerektiği,

İfade edilmiştir.

Konuyu örneklerle açıklamak adına:

Ticaret Müşavirliği/Ataşeliği tarafından düzenlenen EK-8 Formunda, 2010/6 sayılı Tebliğ kapsamında desteklenen bir şirketin yurtdışı biriminde 8 markanın pazarlama ve satışının yapıldığı belirtilirken, anılan markaların 3 tanesinin 2006/4 sayılı Tebliğ kapsamında bulunan markalardan olması halinde; ilk şart yerine getirilmiş olmakta ve destek oranının 5/8 ile çarpılarak belirlenmesi gerekmektedir.

Yine aynı şartlar altında; bir birimde 4 markanın pazarlama ve satışının yapıldığı belirtilirken anılan markaların 2 tanesinin 2006/4 sayılı Tebliğ kapsamında bulunan markalardan olması halinde; ilk şart yerine getirilmiş olmakta ve destek oranının 2/4 ile çarpılarak belirlenmesi gerekmektedir.

Son bir örnek olarak; aynı şartlar altında; bir birimde 7 markanın pazarlama ve satışının yapıldığı belirtilirken anılan markaların 4 tanesinin 2006/4 sayılı Tebliğ kapsamında bulunan markalardan olması halinde; ilk şart yerine getirilmediğinden destek müracaatının işleme alınmaması gerektiği bildirilmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder