Yurt dışında
mukim ortaklar tarafından, daha sonra sermayeye ilave edilmek üzere,
Türkiye'deki şirketlere sermaye avansı gönderilmesi, getirdiği çeşitli
avantajlardan dolayı oldukça sık karşılaşılan bir uygulamadır.
Bu uygulamaya
ilişkin düzenlemelerin yer aldığı 2 Ocak 2002 tarih ve 2002/YB-1 sayılı TCMB
Sermaye Hareketleri Genelgesinin "1.2. Yabancı Sermayenin Ödenmesi"
bölümü, 2013/YB-7 sayılı TCMB Genelgesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa
uyum amacıyla değiştirilmiş ve bu bölümde yer alan "sermaye avansı" kavramı
ilgili genelge metninden çıkarılmıştır.
Yapılan yeni
düzenlemeye göre, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlük tarihi olan 1
Temmuz 2012 tarihinden itibaren anılan kanuna göre yapılan yeni kuruluşlarda,
yeni ortak katılımında, sermaye artırımında kullanılmak üzere yurt dışındaki
yabancı ortaklardan yabancı sermaye bedeli veya sermaye artış bedeli olarak
gelen tutarlar sermaye bedeli ya da sermaye artış bedeli olarak ayrı bloke
hesapta izlenecek ve banka, anılan kuruluş, devir ya da sermaye artırımının
tesciline ilişkin yazının kendisine ibrazına istinaden blokajı
kaldıracaktır.
Söz konusu
genelgenin "1.Sermaye İthali" başlıklı bölümünün "1.2.Yabancı Sermayenin
Ödenmesi" kısmında yer alan ilgili paragraf aşağıdaki şekildedir:
"2) 6102
sayılı Türk Ticaret Kanununa göre, Kanunun yürürlüğe girdiği 1 Temmuz 2012
tarihinden itibaren kurulan veya yeni ortak alan, sermaye artıran şirketler
için, yurt dışındaki yabancı ortaklardan yabancı sermaye bedeli veya sermaye
artış bedeli olarak gelen ve Türk lirasına çevrilmeden, kurulacak şirket veya
hisse devri yapan ortak veya yabancı ortak alırken sermayesini artıran şirket
adına bankalarda açılacak döviz tevdiat hesabına yatırılan tutarların, şirketin
tüzel kişilik kazandığını bildiren sicil müdürlüğü yazısının ibraz edilmesi
kaydıyla şirkete ödenmesi gerekmektedir. Öte yandan, bankalarca, 6102 sayılı
Türk Ticaret Kanununun ve alt düzenlemelerin de belirlenen esaslar kapsamında
işlem yapılacağı tabiidir. Söz konusu sermaye bedelleri yürürlükteki Kambiyo
Mevzuatı hükümleri çerçevesinde döviz veya Türk lirası olarak
kullanılabilir.
Döviz tevdiat
hesabında tutulan paralardan lehte ve aleyhte doğacak kur farkları şirkete veya
hisse devri durumunda hisselerini devredene aittir."
Konu hakkında
işlem yapılmadan önce bankaların kambiyo müdürlüklerinden detaylı bilgi
alınmasını tavsiye ederiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder