22 Şubat 2011 Salı

KPK’da Gümrük Birliği ve Serbest Ticaret Anlaşmalarıyla ilgili rapor *CSG*

Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu (KPK)’nun 66. Dönem Toplantısı 21-22 Şubat 2011 tarihlerinde Hatay’da gerçekleştirildi. Söz konusu toplantının “Gümrük Birliği ve Serbest Ticaret Anlaşmaları (STA)” başlıklı gündem maddesi kapsamında, KPK “Gümrük Birliği ve Serbest Ticaret Anlaşmaları Alt Komitesi”nin raportörleri Afif Demirkıran ve Metin Kazak tarafından Türkiye-AB Gümrük Birliği kapsamında yaşanan sorunlara ilişkin olarak hazırlanan Taslak Rapor’un sunumu yaptı.

Afif Demirkıran tarafından gerçekleştirilen sunumda, Türkiye ile Avrupa Birliği(AB) arasında hâlihazırda en önemli entegrasyonun ekonomik ve ticari alanda gerçekleştiğinin, Türkiye ile AB arasındaki ticaret hacminin 2010 yılında yaklaşık 125 milyar dolara ulaştığının, Türkiye’nin, AB’nin ihracat yaptığı ülkeler arasında 5., ithalat yaptığı ülkeler arasında ise 7. sırada yer aldığının, Türkiye’nin dış ticaret hacminde yaklaşık %40 paya sahip olan AB’nin de Türkiye’nin en önemli ticaret ortağı olduğunun alt çizilmiştir. Bununla birlikte, Gümrük Birliği’nin 15 yıllık uygulama sürecinde çözüme ulaştırılması gereken önemli sorun ve eksikliklerin bulunduğu ifade edildi.

Bu çerçevede,Demirkıran tarafından yapılan değerlendirmede, Gümrük Birliği kapsamında Türkiye’nin, AB’nin Ortak Ticaret Politikası’nın şekillendirilmesi sürecine dâhil olamadığı, bu durumun ülkemizin ticari menfaatlerine olumsuz etkide bulunduğu, taraflar arasında işlevsel bir ortak karar alma mekanizmasının halen tesis edilemediği vurgulandı.

Öte yandan, AB’nin Serbest Ticaret Anlaşmaları (STA)’nın üstlenilmesi sürecinde Türkiye’nin ciddi güçlüklerle karşılaştığı, bu süreçte STA müzakere etmeye yanaşmayan ülkelerden kaynaklanan trafik sapmasına maruz kaldığı ve Türk ihracatçılarının rekabet güçlerinin olumsuz etkilendiği ifade edilmiştir. Bu tespitler doğrultusunda, konuya kalıcı bir çözüm bulunmasını teminen AB’nin STA ortaklarıyla müzakereleri uygun zamanda başlatma ve sonlandırma konusunda Türkiye’yi daha fazla desteklemesi ve somut bir mekanizma oluşturması gerektiği belirtildi.

Demirkıran ayrıca, Türkiye ile AB arasındaki ticaretin gelişimine önemli engel teşkil eden konulardan; özellikle Türk işadamlarının vize sorunu ile karayolu kotaları alanlarında yaşanan sıkıntılara da değindi.

Bu çerçevede, AB ülkeleri tarafından Türk taşıtlarına uygulanan karayolu kotalarının Türkiye ile AB arasındaki ticarete engel oluşturduğu ve mevcut uygulamanın Gümrük Birliği’nin temel prensibi olan malların serbest dolaşımının yanı sıra Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kuralları ile de çeliştiği vurgulanmış, AB Komisyonu’nun konuya ivedilikle çözüm getirmesi istendi.

Diğer taraftan, Türk işadamlarının Avrupa Birliği ülkelerinde karşılaştıkları katı vize rejiminin ticareti olumsuz etkilediği, bu durumun Gümrük Birliği kapsamında malların serbest dolaşımının önünde bir engel teşkil ettiği belirtilerek; Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin bu yönde alınan mahkeme kararlarına uygun hareket etmesi talep edildi.

Ayrıca, taraflar arasında geri kabul anlaşması imzalanmasına yönelik müzakerelerin sonuçlandırıldığı, ancak Anlaşmanın AB içerisindeki onay prosedürünün halen devam ettiği bu sürecin bir an önce sonuçlandırılması gerektiği ifade edilmiştir. Bu kapsamda Türk vatandaşları için vizesiz bir rejim sağlayacak sürecin ivedilikle başlatılması için Konsey tarafından Komisyona açık bir yetki verilmesi istendi.

Demirkıran son olarak, Avrupa Birliğine yönelik bor ihracatına getirilen kısıtlamalar ve Türkiye’den AB’ye tarım ürünleri ihracatında karşılaşılan bazı sorunlara değinmiş ve bu sorunların giderilmesini teminen AB Komisyonu tarafından gerekli girişimlerde bulunulması çağrısında bulundu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder